Asker de düşünde boyunlarını keser düşmanların; | Open Subtitles | وأحيانا تمر على الجنود فيحلمون بقطع رقاب العدو |
Bu çocuğun güçlü elleri memleketinde tavukların boyunlarını koparmadan ve kayalar üzerinde çamaşır çırpmasından geliyor. | Open Subtitles | يد هذه الطفله قويه تأتي من نزع رقاب الدجاج وضرب الغسيل على الصخور في وطنها الأصلي. |
İnsanların boyunlarını ısırıp, kan... kanlarını emiyor musunuz? | Open Subtitles | إذا أتعض رقاب الناس و تمتص الدم ؟ |
Ya da şu iki deniz subayı koşup beni yakalamaya çalışır ve onların üzerine düşerim sonra da boyunlarını kırmalarına sebep olurum,... | Open Subtitles | وهؤلاء المارينز الاثنين اللطفاء سيجرون محاولين التقاطي, وانا ساسقط عليهم واودي بهم الى كسر رقابهم |
Sıska boyunlarını kırabilirdim. | Open Subtitles | أنا أود ان أكسر رقابهم النحيلة |
İnsanların daha güvenli araba kullanmasını istiyorsan hava yastıklarını çıkartıp, boyunlarını hedef alan bir maket bıçağı yerleştir. | Open Subtitles | إن أردتِ أن يقودَ الناس بأمان فتخلّصي من الوسائد الهوائية وضعي منجلاً خلفَ رقبتهم |
Billy Barnes, hanımların gözleri kapalıyken gizlice gelip onların boyunlarını ovalıyor. | Open Subtitles | انه (بيلي بارنيز) الذي يحب التسلل وفرك رقاب السيدات عندما يغلقن عيونهن |
Sonra da bir şekilde boyunlarını mı kırıyor ? | Open Subtitles | و بطريقة ما تحطم رقابهم ؟ |
- boyunlarını kırmızı bir eşarpla sararlardı. | Open Subtitles | بوشاح أحمر حول رقابهم |
Kolayca boyunlarını kırdım. | Open Subtitles | أنا كسرت رقابهم وكأنها لا شيئ |
boyunlarını kırar, keser. | Open Subtitles | .يحطم عنوقهم وينحر رقابهم |
Bak, mükemmel görebilen pek çok insan her yıl kayak yapmaya gidiyorlar ve boyunlarını kırıyorlar. | Open Subtitles | انظري، العديد من الناس الذين لديهم قدرة كاملة على الإبصار يكسرون رقبتهم أثناء التزلج كل عام |