İyi bir başlangıç noktası markanızın üç boyutlu bir göstergesini yapmaktır. | Open Subtitles | حسنا المكان الأفضل لتبدأ بالبناء هو التوضيح ثلاثي الأبعاد لعلامتك التجارية |
Bu sabah çok boyutlu bir kapıdan geçtim, tamam mı? | Open Subtitles | . هذا الصباح سافرت خلال باب متعدد الأبعاد , حسناً |
Daha sonra, bunu keserek ve geleneksel şekilde dikebilirsiniz veya ıslak malzemeye üç boyutlu bir şekille form verebilirsiniz. | TED | ومن ثم يمكننا إما أن نقطع ذلك ونخيطه تقليديا، أو يمكن أن نستخدم المادة المبتلة لتشكيلها حول شكل ثلاثي الأبعاد. |
Bir otomotiv şirketinde, mühendislik bölümü beş boyutlu bir matris. | TED | في شركة سيارات، يتكون القسم الهندسي من مصفوفة ذي خمسة أبعاد. |
4, 5 ya da 6 boyutlu bir evrende de işlemez. | TED | لا تصلح للعمل في كون ذو أربعة أبعاد أيضا، و لا حتى ذو خمسة أو ستة أبعاد. |
Sonuç olarak, çok boyutlu bir kullanıcı arayüzü. | TED | لذا فإنه في الواقع واجهة مستخدم متعددة الأبعاد. |
Böylece size üç boyutlu bir çıktı ulaşır. | TED | ومن ثم تعطي ناتجا في الفضاء الثلاثي الأبعاد. |
Burada üç tane mükemmel şekilde hayal edilebilen fiziksel nesnemiz var, hepimizin üç boyutlu bir dünyadaki yaşam ile ilişkilendirebileceğimiz bir şey. | TED | لدينا هنا ثلاثة أشياء مادية يمكن تخيلها ويمكننا جميعا ربطها بالعالم ثلاثي الأبعاد |
Bu, üç boyutlu bir tarama ve vücudunuz tarandıktan sonra: üç boyutlu bilgi paketi bilgisayara aktarılıyor. | TED | هذه ماسحة ثلاثية الأبعاد، وهذا مايحدث عندما تمسح شخصًا ما؛ تحصل على بيانات ثلالثية الأبعاد في جهازك الكمبيوتر. |
Böyle 3 boyutlu bir tabloya bakıp, Kitapta kendimi uzay araştırmalarına adama sadece Voyager-1'in Satürn'ün yanından geçtiği söylenmez. | TED | مع مرئيات ثلاثيات الأبعاد كهذه، لا يمكننا إلا مجرد القول أن فوياجر 1 حلق بجوار زحل. |
Bu başka bir parça, tek iplikçik, daha büyük bir tanka batırılmış, kendi kendini bir küp, üç boyutlu bir yapı haline katlıyor. | TED | هذا جزء آخر، ظفرة واحدة تغمس في وعاء أكبر يقوم بتجميع نفسه ذاتيّا إلى مكعّب، بنية ثلاثيّة الأبعاد. |
Babamla birlikte 3 boyutlu bir yazıcıyla organ ve doku üretmek için bir şirket kurduğumuzda kimileri başlangıçta biraz deli olduğumuzu düşündü. | TED | عندما بدأنا انا و والدي شركة للطباعة ثلاثية الأبعاد للأعضاء و الأنسجة البشرية إعتقد بعض الناس في البداية أننا قد جننا قليلاً |
Böylece birbirlerine yapışırlar ve DNA'yı kesen 3 boyutlu bir nanomakineye dönüşecek şekilde katlanır | TED | وتتجزأ لشكل ثلاثي الأبعاد الذي يحولها الى ماكينة نانو يمكنها في الواقع قطع الحمض النووي. |
Kısaca, bulanık 3 boyutlu bir geometrik şekil gibi. | TED | وبشكل عام، فهي نوع من الهندسة المشوشة ثلاثية الأبعاد. |
Şuna benziyor: üç boyutlu bir dünyada yaşıyoruz. | TED | يبدو البعد بهذا الشكل : أننا نعيش في عالم ثلاثي الأبعاد |
2010'da araştırmacılar, karmaşık 3 boyutlu bir labirenti geçmeye çalışan deneklerden ikinci denemelerinden önce uykuya dalıp labirenti rüyalarında gören denekler çok daha başarılı oldular. | TED | في 2010، الباحثون وجدوا أن الموضوعات كانت أفضل بكثير في الحصول من خلال المتاهة ثلاثية الأبعاد المعقدة إذا كانوا يغفون ويحلمون بالمتاهه قبل محاولتهم الثانية |
Benim yaptığım şeyde bu. Ben Galois'nın dilini kullanarak oldukça yüksek boyutlu bir uzayda matematiksel ve simetrik nesneler yaratırım. | TED | و هنالك حيث أشتغل. انا أنتج أشكالا رياضية، أشكالا متماثلة، عن طريق استخدام لغة ڴالوا، في فضاءات ذات أبعاد جد كبيرة. |
Üç uzaysal boyutlu bir evrende yaşadığımız duygusunun sorgulanması o güne kadar kesinlikle akla gelmemişti. | Open Subtitles | له ثلاثة أبعاد مكانية حقيقة يأتى بعد طرح السؤال. لكن فى 1919,ثيودور كلوزو, |
Böylece bizim, üç boyutlu bir evrende yaşadığımızı düşündüren algılamamız pek de doğru olmayabilir. | Open Subtitles | أننا نعيش فى كون بثلاثة أبعاد مكانية ربما يكون غير صحيح مع ذلك. |
Gerçekten de, fark ettiğimizden çok daha fazla boyutlu bir evrende yaşıyor olabiliriz. | Open Subtitles | نحن حقيقة ربما نعيش فى عالم له أبعاد أكثر مما تدركه العين. |
M-Teorisinden önce, stringlerin 10 boyutlu bir uzayda var oldukları düşünülüyordu. | Open Subtitles | قبل "نظرية إم",الخيوط بدت انها تعمل فى عالم له عشرة أبعاد. |