Artık Anthony Bruhl'u kurtarmamıza gerek yok. | Open Subtitles | نحن لم يكن لديك لانقاذ أنتوني بروهل بعد الآن. |
Sen ve Anthony Bruhl zaman yolculuğuna gönderdikleri ilk kişilerdiniz. | Open Subtitles | كانت أنت وأنتوني بروهل أول من أرسلوا من أي وقت مضى للسفر عبر الزمن. |
Flynn'in depo baskınından ve Anthony Bruhl'un çantasından çıkanları analiz eden bir ekibim var. | Open Subtitles | لدي فريق لتحليل كل الأدلة التي حصلنا عليها (من مداهمة مستودع (فلين (ومن حقيبة (أنتوني بروهل. |
Ajan Christopher, Garcia Flynn ve Anthony Bruhl'dan elde ettiği delilleri inceliyor, ve sanırım araştırmasını yeni bir yöne çeviriyor, | Open Subtitles | أنا منصت. العميلة (كريستوفر) تقوم بتحليل الأدلة. انها جمعت مجموعة من الأدلة من (غارسيا فلين) و(انطوني بروهل)، |
Bence Bruhl'la görüşmeye giderken Lucy'e eşlik etmeliyim. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أنني يجب أن (أصطحب (لوسي) لمقابلة (بروهل. |
Bruhl'un doğru söyleme ihtimali de var. | Open Subtitles | هناك فرصة أن (بروهل) يعني ما قاله. |
Sence Bruhl doğru mu söylüyor? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن (بروهل) يقول الحقيقة؟ |
Anthony Bruhl telefonda. | Open Subtitles | أنتوني بروهل) على الخط). |
Ama Bruhl haklı. | Open Subtitles | ولكن (بروهل) محق. |
Bruhl'la görüşme nasıl gitti? | Open Subtitles | كيف جرى الأمر مع (بروهل)؟ |
Bruhl ona ne söylemek istemiş? | Open Subtitles | ماذا قال (بروهل) لها؟ |