"bu çoğu" - Traduction Turc en Arabe

    • معظم
        
    Bu, çoğu hastanın egzersizlerini yapmadığı anlamına geliyor. Bu yüzden iyileşmeleri daha uzun sürüyor. TED وهذا يعني أن معظم المرضى لا يقومون بتمارينهم ولذا يستغرقون وقتًا أطول للتعافي.
    bu çoğu pazarlamanın, satışın nasıl yapıldığıdır. Ve bu bir çoğumuzun kişiler arası haberleşme şeklimiz. TED وهكذا تتم معظم عمليات التسويق والبيع، وهذه الطريقة التي نتواصل بها بين الأشخاص.
    bu çoğu yöneticinin aldığından daha fazladır, kontrol edebilirsiniz. Open Subtitles هذا يفوق ما يمنحه معظم المدراء؛ يمكنك تفقد ذلك
    Bütün geceler uyanık oluyordu, köpek de onunla beraber uyanıyordu ve bu, çoğu gece annesini uyutmuyordu. Open Subtitles جميع ليالي عنيدا أن يصل والأشياء، الكلب سيكون يصل جدا معه والتي من شأنها أن تبقي لها مستيقظا معظم ليالي
    bu çoğu halüsinasyon ilacına benzemez. Open Subtitles معظم مكونات هذه المادة خالية من المنشطات
    Dürüst davranırlarsa bu, çoğu insanın sorunu değil mi ki? Open Subtitles أليست تلك مشكلة معظم الناس؟ لو تكلموا بصراحه؟
    Hollywood'da 3D animasyon yazılımı öğrenmek için aylar geçirdim ve her bir animasyon için de aylar harcadım ve bu çoğu araştırmacının karşılayamayacağı bir zaman. TED قضيت شهورًا في هوليوود أتعلم برامج الرسوم المتحركة ثلاثية الأبعاد، وقضيت شهور في كل رسم متحرك، وذلك الوقت فقط معظم الباحثون لا يستطيعون تحمله.
    Müvekkillerine değer veriyorsun bu çoğu avukatta yoktur. Open Subtitles هذا ليس صحيحا. Y-يهمك زبائنك، هذا هو أكثر من معظم المحامين.
    bu çoğu insanın söyleyeceğinden daha iyidir. Open Subtitles هذا أكثر مما قد يقوله معظم الناس
    Yani, neredeyse üç aydır oradaydım ve farklı gecekondu alanlarına giderek şehri turluyordum ve Julius peşime takılmıştı ve patlak gözleri vardı ve belirli noktalarda gezinirken, destek olmak için elimi kapmıştı ki bu çoğu Kenyalının yapmayı asla düşünmediği bir şeydir. TED فقد مكثت هناك مدة ثلاثة أشهر تقريبا، و كنت أتجول في المدينة و أذهب لمختلف المناطق العشوائية و كان يوليوس يتبعنا ، وقد كان جاحظ العينين وعند أماكن معينة حيث كنا نتجول، كان يمسك بيدي للمساعدة. وهو أمر لا يقوم به معظم الكينيين.
    O yüzden de geleceğe hazırlıkla (ki bu çoğu kişinin oyunu böyle görerek rahat etmektedir) onu ayru bir biyolojik varlık olarak görmek arasında bir bağlantısızlık var. TED أنتم تعرفون, هناك انقطاع بين التحضير للمستقبل-- و الذي يعتقد معظم الناس أنه الهدف من اللعب-- و التفكير فاللعب كمادة أحيائية منفصلة.
    bu çoğu insanı kandırır. Open Subtitles ذلك سيخدع معظم الناس.
    Hala eli havada olanların muhtemelen kendine özel engelleri var. ( Kahkaha) Demek ki hepimiz sorunlar ile karşılaşıyoruz ve bilinmeyen karanlıklarla yüzleşiyoruz ki bu çoğu sorunun en temel öğesidir ve biz en çok bundan korkarız. TED حسنًا، أي واحد منكم لا زال يرفع يديه لديه تحديات تخصه. (ضحك) إذًا فنحن جميعًا نواجه تحديات، وكلنا يواجه ظلمات المجهول، وهو أمر يصاحب معظم التحديات، وهو ما يخافه أغلبيتنا، موافقون؟
    ve fark ettim ki çoğu buluşlar başarısız oldu, Ar-ge departmanının işi başaramaması ile ilgili değildi bu, çoğu iş planına bakarsanız, insanlara yapacaklarını söyledikleri şeyler için fırsat sağladığınızda başaracaklardır bunu yapabilirler, ama bu projelerin yüzde 90ından fazlası başarısız olacak, çünkü zamanlama yanlış.ihtiyaç olunduğunda işleri kolaylaştıracak faktörler ortada olmayacak. TED وقد لاحظت أن معظم الإبتكارات تفشل، ليس بسبب فشل قسم البحوث والتطوير في إنجاحها-- إذا طالعت معظم خطط الأعمال، فانها ناجحة حقا إذا أُعطيت لها الفرصة لبناء ما أعلنوا أنهم بصدد بنائه، و 90% من هذه المشروعات أو أكثر تفشل، لأن التوقيت كان خاطئا-- وليس كل العوامل المساعدة كانت موجودة عندما أحتاجوا لها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus