Eğer onlardan bir tanesini de kurtarabilirsem, zorla evlendirilmelerine ve benim yaşadığım kadar acıyı yaşamalarına engel olabilirsem bu çok güzel bir şey olur. | TED | و اذا استطعت ان انقذ واحدة من الفتيات اليافعات و تجنب ان يزوّجو و يعانو بقدر ما عانيت اذن هذا شيء جيد |
Ve bu da öyle, çünkü, beynin nasıl çalıştığını anlarsak, akıllı makineler yapabileceğiz ve bence bu çok güzel bir şey, | TED | لأنه عندما نفهم كيف تعمل الأدمغة, يصبح بإمكاننا أن نبني أجهزة ذكية, و أظن أن هذا شيء جيد بالمجمل, |
Ama, adil olmamız gerek. bu çok güzel bir şey. | Open Subtitles | يجب ان نصحح من اوضاعنا, و هذا شيء جيد |