Sadece bu şartla taburcu olmana müsaade ederim. | Open Subtitles | هذه هي الحالة الوحيدة التي سأوصي لهم بخروجك فيها |
Sadece bu şartla taburcu olmana müsaade ederim. | Open Subtitles | هذه هي الحالة الوحيدة التي سأوصي لهم بخروجك فيها |
Cortlandt'ın aynı benim çizdiğim gibi yapılacağına dair sözleşme yapıp imzalamıştık, ben çizimi bu şartla yapmıştım. | Open Subtitles | أنت أبرمت معى عقداً على أن تبنى الكورتلاند تماماً كما صممتها، أنا صممتها على هذا الشرط فقط |
- bu şartla yaşamayı kabul etmiştin! - Biliyorum, ama yapamıyorum! | Open Subtitles | لقد وافقتى على هذا الشرط أعرف اننى وافقت و لكنى لا أستطيع |