Seçildiğim zaman bu şehir için neler yapabileceğimi bir düşün. | Open Subtitles | فكّر بما يمكنني القيام به لهذه المدينة عندما يتمّ انتخابي |
Ben sadece bu şehir için güzel bir şey yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول أن أفعل شيء جيد لهذه المدينة |
bu şehir için iliklerime kadar çalıştım. | Open Subtitles | لقد جنَّدتُ نفسي حتى النخاع لهذه المدينة |
Düşünün bunu. Beraber çalışırsak bu şehir için iyi şeyler başarabiliriz bence. | Open Subtitles | أعتقد أن بوسعنا إنجاز أمور عظيمة لأجل هذه المدينة إن تعاونّا. |
Etkileyici bir kız ama yöntemleri onu bu şehir için bir tehlike yapıyor. | Open Subtitles | إنها مثيرة للإعجاب، ولكن طُرقها تجعلها خطر على هذه المدينة |
Ve bu şehir için iyi şeyler yapabileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | وأعتقد أنني قد أكون قادراً على القيام ببعض الأشياء الجيدة لهذه المدينة |
ve onları buraya getir, onlar bu şehir için planlarımı mahvetmeden. | Open Subtitles | واعادتهم هنا بحيث لا الخراب خططي لهذه المدينة. |
bu şehir için neler yapabileceğimizi düşün. | Open Subtitles | فكّر بما يمكننا القيام به لهذه المدينة |
Gerçek bir beyefendidir ve bu şehir için çok şey yaptı. | Open Subtitles | -أنه رجل يستحق التقدير وفعل الكثير لهذه المدينة. -والدي يقول: |
bu şehir için yeterince şey yaptın. Müsaadenizle. | Open Subtitles | لقد فعلت ما يكفي لهذه المدينة مسبقًا. |
Gördüğün gibi, bu şehir için çok önemliyim... | Open Subtitles | ترى أنا في غاية الأهمية لهذه المدينة ولن أكون... |
Eğer Fitzmartin o konuları bir bir ortaya çıkarsaydı bu şehir için şimdiye dek yaptığımız her şey ortaya çıkabilirdi. | Open Subtitles | إذا كان يحتفظ بها Fitzmartin سحب على تلك المواضيع، ثم كل ما قمنا به لهذه المدينة قد تعرضوا للعدوى. |
bu şehir için o kadar yaptıklarından sonra olamaz. İşin gerçeği. | Open Subtitles | ليس بعد أن قدمت الكثير لهذه المدينة |
Adımız Brother Eye. bu şehir için karar verildi. | Open Subtitles | "نحن جماعة "عين الأخ"، وقد قُضي الحكم على هذه المدينة" |