Fakat ona iyi davran. bu şirket için yüklüce bir parayı temsil ediyor. | Open Subtitles | وكن لطيفاً معه، إنه يمثّل أموال طائلة لهذه الشركة |
Siz bu şirket için çok değerlsiniz ve her çalışan bu şirket için benim kadar önemlidir | Open Subtitles | انتي عضو مقدر من فريق عملنا و مهمه جداً لهذه الشركة مثلي تماماً |
3 yıldır bu şirket için modellik yapıyorum. | Open Subtitles | لقد تم وضع نماذج لهذه الشركة الملابس الداخلية لمدة ثلاث سنوات حتى الآن. |
Bu şehrin hâlâ kurtarılmaya ihtiyacı var. Ve bu şirket için vizyonum bu. | Open Subtitles | هذه المدينة ما زالت بحاجة لإنقاذ، وتلك رؤيتي لأجل هذه الشركة. |
bu şirket için kanını ve etini adadı, Angel'la savaşmak uğruna elini feda etti. | Open Subtitles | لقد ضحى بحياته لأجل هذه الشركة حتى قام "إنجل" بقطع يده. |
Kendisi bu şirket için çok önemli bir finansal destekçidir. | Open Subtitles | إنه مموّل مهم للغاية لهذه المنظمة |
bu şirket için 8.000 kişi çalışıyor. | Open Subtitles | يعملون بهذه الشركة |
Burda olmaktan ve bu şirket için çalışıyor olmaktan dolayı heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا فقط متحمسة جداً لوجودي هنا والعمل لهذه الشركة |
Seni bu şirket için bir kimlik yaratman için işe almıştım ama sen şimdi kalkmış benden kendim olmamı istiyorsun. | Open Subtitles | لا أعرف لقد عينتك لتخلق شخصية لهذه الشركة و أنت تقول لي بأن أكون نفسي |
Çünkü biliyorum ki birlikte bu şirket için harika şeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | لأنه سويا، أعلم أننا نستطيع عمل أشياء عظيمة لهذه الشركة. |
Çünkü ben buradan ayrılırken, sen de bu isimleri bu şirket için ne anlama gelirse gelsin hükümete açıklayacaksın. | Open Subtitles | ،لأنه بعد مغادرتّي لهذا المكآن ستقوم بالكشف عن ،هذه الأسماء للحكومة بغض النظر عما يعنيه الامر لهذه الشركة |
bu şirket için yaptığım onca şeyden sonra partime gidememek beni iğrendiriyor. | Open Subtitles | أنا مريض للغاية لدرجة لا يُمكنني الإحتفال بعيد ميلادي بعد كل ما عملته لهذه الشركة. |
Bu şehrin hâlâ kurtarılmaya ihtiyacı var, benim de bu şirket için plânım bu. | Open Subtitles | هذه المدينة ما تزال بحاجة لإنقاذ، وتلك رؤيتي لهذه الشركة. |
Senin bu şirket için artık gerekli olmadığını düşünüyorlar. | Open Subtitles | يظنون إنّك لم تعد ضرورياً لهذه الشركة بعد. |
Senin bu şirket için artık gerekli olmadığını düşünüyorlar. | Open Subtitles | يظنون إنّك لم تعد ضرورياً لهذه الشركة بعد. |
bu şirket için yapıyor olduğun fedakarlıklar, hepsi aklımın bir köşesinde. | Open Subtitles | إنها ليست ثقيلةً عليَّ التضحياتُ التي تُقدمها لهذه الشركة |
Hayatımın 16 senesini bu şirket için verdim. | Open Subtitles | لقد قدمت 16 سنة من حياتي لهذه الشركة. |
bu şirket için kurşun bile yer, biliyorsun bunu. | Open Subtitles | مستعد أن يموت لأجل هذه الشركة |
bu şirket için çok çalıştım. | Open Subtitles | لقد عملتُ بجد لأجل هذه الشركة |
Jessica, lütfen, bu şirket için her şeyinden vaz geçtin. | Open Subtitles | (جيسيكا) أرجوك , لقد تنازلت عن كل شئ لأجل هذه الشركة |
Ve bu şirket için çok önemli sponsorumuz. | Open Subtitles | وممول مهم للغاية لهذه المنظمة |
En azından bu şirket için çalışıyordu. | Open Subtitles | تعمل بهذه الشركة على أية حال |