Sorularınız varsa, tereddüt etmeden bize yazabilir ve bu adresten ulaşabilirsiniz. | TED | إذا كان لديكم أي أسئلة أخرى، لا تترددوا في الكتابة لنا والإتصال بنا على هذا العنوان. |
bu adresten bir ihbar aldık, herhangi bir bilgin var mı? | Open Subtitles | تلقينا نداء بشأن إضطراب فى هذا العنوان أتعرف أى شئ حول ذلك؟ |
Ödemeleri kim geçtiyse bu adresten yapmış. | Open Subtitles | الشخص الذي وجّه تلكَ التهم فعلها من هذا العنوان |
Ve bu adresten bir daha bir şey gelirse, kapıdayken geriçevir. | Open Subtitles | وأن ترفض أي شيء يرسل من هذا العنوان عند الباب؟ |
- İyiyim. bu adresten bir 911 çağrısı aldık. | Open Subtitles | تلقينا اتصالا من 911 لهذا العنوان |
Postaneyi kontrol ettim. Christa'ya bu adresten posta gelmiş. | Open Subtitles | تفقدت مكتب البريد كريستا تُرسل رسائلها إلى هذا العنوان |
bu adresten biri benden bir ceket satın almıştı. | Open Subtitles | منذ فترة ، شخص ما في هذا العنوان ابتاع مني سترة جلدية |
Onu son arama bu adresten yapılmış. | Open Subtitles | آخر مكالمة تلقتها اتت من هذا العنوان |
bu adresten gönderilen bir mektup aldım. | Open Subtitles | حصلت بعث برسالة من هذا العنوان. |
Saunders 45 dakika önce bu adresten bir arama yapmış. | Open Subtitles | (ساندرز) اتصل من 45 دقيقة من هذا العنوان |
Reddington ofise her geldiginde bu adresten bir arama yapiliyormus. | Open Subtitles | في كل مرة يدخل فيها (ريدينغتون) الى "مكتب البريد" تجرى مكالمة الى هذا العنوان أفترض أنه ملكه |
Reddington ofise her geldiğinde bu adresten bir arama yapılıyormuş. | Open Subtitles | في كل مرة يدخل فيها (ريدينغتون) الى "مكتب البريد" تجرى مكالمة الى هذا العنوان أفترض أنه ملكه |
Kitabınızı benim tavsiyem üzerine okuyan arkadaşım Augustus Waters bu adresten bir e-posta aldı. | Open Subtitles | صديقي (أغسطس واترز) الذي قرأ" "كتابك بناء على ترشيحي له وصلته منك رسالة إلكترونية" "للتو على هذا العنوان |
bu adresten acil çağrısı almış. | Open Subtitles | طلبت مُساعدة فوريّة لهذا العنوان. |
Lütfen, hemen bize bu adresten ulaşın. | Open Subtitles | أرجوكم ارسلوا لهذا العنوان بسرعة |