bu alandaki yasal konular hakkında da oturup düşünmek zorundayız. | TED | وعلينا أيضاً أن نفكر في المسائل القانونية في هذا المجال. |
Uzman bir doktora gittim, ki bu alandaki en yetkin kişi idi. Bana şarkı söylemeyi bırakmamı söyledi. | TED | حينها ذهبت لرؤية مختصة بهذا المرض وكانت الافضل في هذا المجال وقالت لي أنه يتوجب علي التوقف عن الغناء |
bu alandaki en revaçtaki şirketlerin vergileri bugün 39 milyar doların üzerinde. | TED | إيرادات حفنة من أكبر الشركات في هذا المجال هي أكثر من 39 مليار دولار اليوم. |
Ve bu benim bu konudaki kişisel yolculuğumun ve bu alandaki Christopher ve Dana Reeve Vakfı ile çalışarak araştırmalarımın başladığı noktadır. | TED | وهكذا بدأت رحلتي الشخصية في هذا المجال من الأبحاث بالعمل مع مؤسسة كريستوفر ودانا رييف. |
Son zamanlarda bu alandaki araştırmalar devasa adımlar atmaya başladı. | TED | البحث في هذا الموضوع قد يأخذ خطوات عديدة لاحقاً. |
Bu da demek oluyor ki bu alandaki ek kaynaklar gerçekten dönüşümsel bir etki yapabilir. | TED | وهذا يعني أن زيادة الموارد في هذا المجال يمكن أن يُحدث تغييراً كبيراً بحق. |
Uyku dostu başlama vakitlerini savunanlar ve bu alandaki araştırmacılar geç vakitte başlamanın harika faydalarını gösteren muazzam bir bilim üretti. | TED | قدم المدافعون عن النوم الهانئ لوقت البدء والباحثون في هذا المجال معطيات علمية ضخمة تظهر الفوائد العظيمة لتأخير موعد بداية الدوام. |
Bu zamana kadar, bu alandaki çalışmalar yakın aile ilişkilerine odaklanmış ama biz buna daha geniş bir pencereden bakmak istedik. | TED | حتى اليوم، ركزت الدراسات في هذا المجال على العلاقات العائلية المباشرة لكننا نريد رؤيته من مجال أوسع |
Bir araştırmacı olarak bu noktada söylemeliyim ki bu alandaki araştırmalar hala devam ediyor ve daha yapılması gereken çok şey var. | TED | كباحثة. علي أن أقول هذه النقطة أن البحث في هذا المجال مازال قائم والكثير من العمل المتبقي للقيام به. |
Senatöre bu alandaki Sovyet araştırmalarına dair şişirilmiş tahminler sağlayacaktır. | Open Subtitles | ونحن نتوقّعهم أن يغذّوه بمجموعة من الاستنتاجات حول ابحاث الروس في هذا المجال لمواجهته، نحتاج للوصول لنفس المعلومات. |
bu alandaki eksikliğimi babam duysa heyecandan bayılırdı. | Open Subtitles | والدي سيجن فرحاً لرؤيته عدم خبرتي في هذا المجال ماذا عن اللعق؟ |
bu alandaki buluşlarla da doktorlarımız bir embriyodaki istenen özellikleri arttırabilirken istenmeyen özellikleri kaldırabiliyor. | Open Subtitles | والتقدم في هذا المجال سيتيح لاطبائنا تقوية الصفات الجيدة في الجنين ومحو الصفات الغير مرغوب فيها |
bu alandaki muazzam yeteneğinden oldukça etkilenmiştim, ...özellikle bir filmi vardı... | Open Subtitles | أنا شخصياًً ذُهلت بمهارتها الرائعه في هذا المجال |
bu alandaki uzmanlığınıza ihtiyacımız var, ama bir haftada üç Amerikalı intiharı daha yakından bakmayı gerektiriyor. | Open Subtitles | خبراتكم المتواصلة في هذا المجال موضع ترحيب و لكن أنتحار ثلاثة أميركان خلال أسبوع تستحق ألقاء نظرة قريبة |
Ve bu alandaki dev bu akşam bu odada ve yarın sabah konuşacak - Antonio Damasio. | TED | والعملاق في هذا المجال موجود في هذه القاعة الليلة وسوفي يتحدث غدا صباحا-- انتونيو داماسيو. |
bu alandaki her uzmanın size söyleyeceği gibi, "makine öğrenmesi" nasıl çalıştığını aslında anlamadığımız yazılımlara vermiş olduğumuz isim. | TED | قدرة الآلة على التعلم، كأي خبير في هذا المجال سيخبرك، هي أساسا ما بدأنا تسميته بالبرامجيات التي لا ندرك بالفعل كيف تعمل. |
...oğluma bu alandaki en iyi kişinin siz olduğunuzu söylemiş. | Open Subtitles | أخبر إبني أنك الأفضل في هذا المجال |
bu alandaki bilgilerim çok engindir. | Open Subtitles | معلوماتي في هذا المجال كثيرة جداً. |
bu alandaki en üst düzey kişilere istedikleri fiyatı sun. | Open Subtitles | أياً من كانوا أنبغ العقول من في هذا المجال إعرضعليهم... ما يتوجب عليك عرضه. |