Onu her zaman dövmediği sürece Bu bile o kadar kötü değildir. | Open Subtitles | و حتى هذا لم يكن سيئاً إن لم يكن يضربها طوال الوقت |
Fakat Bu bile sadece semptomları iyileştiriyor, hastalığın nedenini değil. | TED | ولكن حتى هذا الأسلوب يتعامل فقط مع الأعراض الناشئة عن الحالة لا مع مسببات المرض. |
Bu bile, bütünlüğün sembolü bile, parçalara ayrıldı. | Open Subtitles | حتى هذا رمز الوحدانية ، قد تهشم إلى أجزاء |
Hadi ama, her şeyden uzaklaştın ama Bu bile ona yetmedi. | Open Subtitles | بحقّكِ، لقد ابتعدتِ عن الميدان حتى ذلك لم يكن كافٍ لها |
Fakat, bir süre sonra, Bu bile heyacan vermemeye başladı. | Open Subtitles | ولكن بعد فترة , حتى ذلك لم يكن يثيرني بما فيه الكفاية |
Fakat Bu bile eksiktir çünkü tek bir metropolü diğerleriyle olan bağlantısını anlamadan anlayamazsınız. | TED | ولكن حتى هذه غير مكتملة لأنه لا يمكنك أن تفهم أي مدينة ضخمة دون فهم علاقاتها مع الآخرين. |
Bu bile beni kaygılandırmaya yetiyor. Çünkü benim güçlerim olsa ne yapardım iyi biliyorum. | Open Subtitles | هذ وحده سيقلقني لأنني أعرف ما كانت سأفعل إن ملكت قدرات |
Tanıdık bir yüz görüp çıkaramasanız bile, Bu bile dikkate değerdir. | Open Subtitles | حتى إن رأيتم أحداً يبدو مألوفاً ولا يمكنكم التذكر جيداً حتى هذا أمر مهم |
Çaresizcesine kocasının işten döneceği anı bekliyordu. Kendine biraz zaman ayırabilmek için. Ama Bu bile çok güvenebileceği bir şey değildi. | Open Subtitles | ليتسنى لها بعدها من الانفراد بنفسها لكن حتى هذا غير اكيد |
Bakın Bu bile olmuyor. Olmuyor, çünkü tek başımayım. | Open Subtitles | حتى هذا لا يفي بالغرض إنه لا يفي بالغرض لأن هذا عبارة عن شخص واحد |
Aşkımız çok güçlü, onu hiç bir şey yok edemez. Bu bile. | Open Subtitles | حبنا قوي جداً،لاشيء يمكن تدميره،ولا حتى هذا |
Hâlâ onun apartmaninda yasiyor, hâlâ ayni hastanenin koridorlarinda geziyorum, hâlâ ayni üniformayi giyiyorum ve Bu bile zor degil. | Open Subtitles | مازلتأقيمفي شقته, أسيرفينفسالقاعاتلهذه المستشفى, أرتدينفسالملابسالطبية, و حتى هذا ليس صعباً |
Senin gülüşünü görmek için jilet bile yutarım, ama Bu bile oldurmuyor. | Open Subtitles | أنا مستعدة لابتلاع شفرة لجعلك تبتسم، لكن حتى هذا لا يكفي. |
Onun faturalarını ödedim ama Bu bile yeterli olmadı. | Open Subtitles | للأسف يجب علي أن أدفع فواتيرها ولكن حتى هذا لا يكفي |
Ama Bu bile senin için yeterli değildi, değil mi? | Open Subtitles | لكن حتى هذا لم يكن كافياً بالنسبة لكِ، صحيح؟ |
Yine de gezegenimizin tarihi boyunca tüm bitki krallığının yaptıklarıyla mukayese edildiğinde, Bu bile önemli değil. | Open Subtitles | حتى ذلك يتضاءل في التفاهه بالمقارنة مع ما فعلت مملكة النبات كلها عبر تّاريخ كوكبنا. |
Yine de gezegenimizin tarihi boyunca tüm bitki krallığının yaptıklarıyla mukayese edildiğinde, Bu bile önemli değil. | Open Subtitles | حتى ذلك يتضاءل في التفاهه بالمقارنة مع ما فعلت مملكة النبات كلها عبر تّاريخ كوكبنا. |
Bu bile bu adamlar için fark etmedi. | Open Subtitles | حتى ذلك لم يعني أي شيء لأولئك الأشخاص |
Bu bile yalan! Yaşadığını bilmiyordu! | Open Subtitles | حتى هذه كذبة لم تكن تعلم أنك حي |
Bu bile beni kaygılandırmaya yetiyor. Çünkü benim güçlerim olsa ne yapardım iyi biliyorum. | Open Subtitles | هذ وحده سيقلقني لأنني أعرف ما كانت سأفعل إن ملكت قدرات |
Yarım gün barmenlik yapan oyuncunun takıma alınması zor... ama hala orada olması bile, evet, Bu bile inanılmaz. | Open Subtitles | بقايا عامل البار يبدوا انه سيبقى لينضم للفريق لكن الحقيقة المجردة انه لم يجتاز كل التدريب حسناً , ذلك رائع من الداخل |
İyi mimari insanın içinden gelir ve Bu bile iş bulmaya yaramaz. | Open Subtitles | التصميم المعماري العظيم سيأتى فقط من إلهامك ورغم ذلك لن تتأكد انه من صُنعك |