Çin'in her tarafında büyüyen bu evrim ve farkındalığın bir kısmını kendim görmeye başladım. | TED | وقد رأيت بنفسي هذا التطور المتنامي والوعي يبرز في جميع أنحاء الصين. |
bu evrim her biri tarihsel bir olaya bağlı olan üç aşamada meydana geldi. | TED | حدث هذا التطور خلال ثلاث مراحل، كل مرحلة مرتبطة بوضع تاريخي معين. |
Bu yüzden buradayım ve herkese bu evrim sürecinde bu alışverişi izlemesini, buna çalışmasını ve bir rol oynamasını söylüyorum. | TED | ولهذا السبب تحديدًا أنا هنا لأقول للجميع أننا بحاجه لنراقب وندرس هذا الشيء وأن نكون جزءًا من هذا التطور. |
Theo Jansen bu evrim üzerinde çalışıyor. | TED | ثيو جانسن يعمل جاهدا على هذا التطور |