Sana arka çıktım, çünkü sana güveniyorum. Ama Bu güvene layık olduğunu göstermen gerek. | Open Subtitles | قمتُ بدعمكِ لأنّني أثق فيكِ لكن سيتعيّن عليكِ كسب تلك الثقة الآن |
Bu güvene dikkatsiz ve tehlikeli bir şekilde kız arkadaşını ziyaret ederek ve toplum içinde sarhoş halde olay çıkararak karşılık verdin. | Open Subtitles | وبعد ذلك تكافيء تلك الثقة برحلة خطره ومتهوره لترى صديقتك وحادثة اعتداء عامة في حالة سكر |
Sosyal görevlisi olarak bu adamın konumu güvene dayalı ve adam Bu güvene ihanet etmiş. | Open Subtitles | كان هذا الرجل في موضع ثقة وقد خان تلك الثقة |
Bu güvene olan ihanetin bedeli çok ağır olacaktır. | Open Subtitles | و نتيجة غدر تلك الثقة تسكون وخيمة جداً |
Ve ben Bu güvene ihanet ettim. | Open Subtitles | و أنا كسرت تلك الثقة |