bu harita yeryüzü evreninde tarımın görünüşünü gösteriyor | TED | هذه الخريطة تبين انتشار الزراعة على كوكب الأرض. |
İkincisi, eğer İngilizce bilmiyor olsaydım, başka bir dil konuşuyor olsaydım, bu harita yine doğru olurdu, dil hangisi olursa olsun. | TED | الشيء الآخر هو لو لم أكن أتحدث بالإنجليزية، لو كنت أتحدث بأية لغة أخرى، كانت هذه الخريطة لتعمل أيضًا بأية لغة أخرى. |
bu harita gezegenimizdeki yağış miktarını gösteriyor. | TED | وتظهر هذه الخريطة أماكن هطول الأمطار على كوكبنا. |
Eğer bu harita doğruysa, üsse yakın bir yerde olmalıyız. | Open Subtitles | إذا كانت هذه الخريطةِ صحيحةُ نحن يَجِبُ أَنْ نَكُونَ قُرْب المكانِ |
bu harita, kalıcı bakım kurumlarının ve kuruma yerleşen çocuk sayısında belirgin artış olan ülkeleri gösteriyor. | TED | تظهر هذه الخريطة بعض الدول التي شهدت زيادة مضطردة في عدد مؤسسات الرعايه السكنية وعدد الأطفال الذين تم استيعابهم فيها. |
Birkaç yıl önce, bu harita yeteri kadar iyi değildi. | TED | منذ بضع سنوات، لم تكن هذه الخريطة جيدةً بما فيه الكفاية. |
bu harita, Hudson zamanından değil, Amerikan devriminden kalmış; 170 yıl sonra New York şehrinin işgali sırasında İngiliz askeri haritacıları çizmişler. | TED | هذه الخريطة ليست من عهد هيدسن. لكنها من عهد الثورة الأمريكية، بعد ١٧٠ سنة، رسمها رساموا الجيش البريطاني أثناء احتلالهم لمدينة نيويورك. |
bu harita geliştirilebilir. Ve yeni datalar ekleyebiliriz. | TED | هذه الخريطة يمكن تحديثها. ويمكننا إضافة بيانات جديدة. |
Demek o yüzden bu harita böyle ağır. | Open Subtitles | هذا هو السبب إذن أن هذه الخريطة ثقيلة كالداهية. |
bu harita seninki kadar ağır değil, ama asıl değerli olan bu. | Open Subtitles | هذه الخريطة ليست فى ثِقَل خريطتك, ولكنها الشىء الحقيقى. |
bu harita Emmet El Paso güzergahını gösteriyor. | Open Subtitles | هذه الخريطة توضح الطريق من اميت الى الباسو |
Çocuklar ya bu harita bizi Tek Göz Willy'nin hazinesine götürürse? | Open Subtitles | يا شباب ماذا لو أن هذه الخريطة يمكن أن تقود إلى مادة ويلي الأعور الغنية؟ |
bu harita dünyadaki her uzaylının yerini gösterir. | Open Subtitles | هذه الخريطة تظهر موقع كل دخيل مسجلٌ على الأرض. |
Adam bu harita bende diye çok tedirgin oldu. | Open Subtitles | الرجل كان متوتراً حقاً بشأن أن هذه الخريطة بحوذتي |
bu harita, 25 kilometrekarelik bir alandaki... sorunlu bölgeleri gösterecek. | Open Subtitles | هذه الخريطةِ سَتُحدّدُ بدقة مواقعَ الإضطرابات على منطقة 10 اميال مربّعة |
Tabii, korkarım bu harita biraz geçmişte kalmış. | Open Subtitles | نعم ، أخشى أن تكون هذه الخارطة ليست حديثة |
Biraz şansla bu harita sayesinde girişi bulabiliriz. | Open Subtitles | إذا حالفنا الحظ فهذه الخريطة تظهر المدخل. |
bu harita da 100 yıl önce aynı alanı gösteriyor. | Open Subtitles | هذه الخريطة هي نفس المنطقة لكن قبل أكثر من مائة سنة. |
Pesinde oldugumuz bu harita tam olarak nedir? | Open Subtitles | ماهي حقيقة الخريطه التي نبحث عنها؟ |
bu harita bundan daha yanlış olamazdı. | Open Subtitles | الشاطئ كانت الخريطة مخطئة تماماً |
bu harita bir dünya haritasıdır, fakat bu harita size biraz tuhaf görünecektir. | TED | هذه خريطة العالم، ولكنها خريطة تبدو بالنسبة اليكم غريبة بعض الشيء. |