Bir zamanlar, bu hedef oldukça imkansızdı. | TED | في الماضي، كان يبدو هذا الهدف مستحيلًا. |
Bütün insan ırkı için tasarlama hedefini belirleyerek samimi bir şekilde bu hedef için çalışmaya başladığında bir noktada içinde yaşadığın balonun duvarlarına tosluyorsun. | TED | الآن، حين تضع هدف لتصميم للجنس البشري بأسره، وتبدأ في الدخول في هذا الهدف بشكل جدي، في نقطة ما تواجه جدار الفقاعة التي تعيش داخلها. |
Ya tabi, hele göğsümdeki bu hedef tahtasıyla... | Open Subtitles | نعم, صحيح, مع هذا الهدف على صدري. |
Dewey'nin bana söylediğine göre, bu hedef yakalamaya değer Raylan. | Open Subtitles | " لكن مما أخبرني " ديوي هذا هدف يستحق الضرب |
Dewey'nin bana söylediğine göre, bu hedef yakalamaya değer Raylan. | Open Subtitles | " لكن مما أخبرني " ديوي هذا هدف يستحق الضرب |
bu hedef, onun etki altına alınma korkusunu ve kontrolü kaybetme kokusunu temsil ediyor. | Open Subtitles | هذا الهدف يمثّل... الخوف من السيطرة فقدانه للسيطرة... |
bu hedef için Reaper'larla 600 saat harcadık, efendim. | Open Subtitles | امضينا الكثير من الوقت فوق هذا الهدف |