bu kış yaşlı ayı ormanda kimin iş gördüğünü öğrenecek. | Open Subtitles | فسوف اجعل هذا الدب يرى من يدير الغابة هذا الشتاء |
Belki bu kış Florida'ya gidebiliriz. | Open Subtitles | قل، لربما هذا الشتاء الذي نحن يمكن أَن نقفز الشحن إلى فلوريدا |
Hiç değilse bu kış hiçbir Komançinin yemeği olmayacaklar! | Open Subtitles | على الأقل فلن يطعموا أي كومانشي هذا الشتاء |
bu kış, geceleri buraya geleceğim, birlikte dokuyacağız. | Open Subtitles | في هذا الشتاء سآتي الى هنا في المساء و سننسج سويةً |
Bu adam bu kış öldü. Bu da ölü. | Open Subtitles | هذا مات في الشتاء الماضي وهذا مات قبل عدة سنوات |
Birleşik Devletlerin eski bir kongre üyesi bu kış Chautauqua'da Kızılderililerin İsrail'in Kayıp Kabilesi olduklarını söyledi. | Open Subtitles | كان عضو سابق فى الكونجرس لقد قالوا فى تشاتيكو هذا الشتاء ان الهنود هم القبائل المفقودة |
bu kış nasıl hayatta kalacağız bilmiyorum. | Open Subtitles | إنني لا أفهم كم سنبقى أحياء في هذا الشتاء |
bu kış burası biraz kalabalıklaşabilir. | Open Subtitles | و قد يزدحم المكان هنا بعض الشىء هذا الشتاء |
bu kış siz genç bir kız arıyordunuz ve Louise kendisini işe aldırdı. | Open Subtitles | هذا الشتاء الذي كنتِ تبحثي فيه عن بنت لذا لويز إستأجرت نفسها. |
Buraya bu kış İrlanda'dan taşındı. | Open Subtitles | هو فقط انتقل الى هنا هذا الشتاء من إيرلنده |
Gölün bu kış ne kadar donup eridiğine göre değişir. | Open Subtitles | هذا يعتمد على عدد المرات التي تجمدت فيها البركة هذا الشتاء |
Gelecek bahar açlıktan ya da bu kış donarak ölmek. | Open Subtitles | . اما جوع الخريف القادم او برد هذا الشتاء , سنمدكم بالطعام |
bu kış biraz "kaşmayak" yapmadan duramayacağım. - Kaşmayak mı? | Open Subtitles | لا استطيع الانتظار للقيام ببعض التزلج هذا الشتاء التزلج |
Kevin bu kış Hoffman'larla neden kayak yapmadığımızı sorup duruyor. | Open Subtitles | كيفين ظلّ يسأل لماذا لا نتزلج مع عائلة هوفمان هذا الشتاء |
Biliyorsun, eğer işler zorlaşırsa bu kış hep bir yardımcıya açığım. | Open Subtitles | إذا أصبحت الأمور صعبة, أستطيع أن أستخدم بعض المساعدة الإضافية في هذا الشتاء |
Sana bahsettim mi Lois bu kış Palm Beach'te George Eliot eserimi okuyacağım. | Open Subtitles | هل اخبرتك,لوس اني سأملك نص قرأة مسرحية جورج ايلوت هذا الشتاء في شاطئ النخيل؟ |
Eşcinsel bir yarış atımız var ve ben onu bu kış bayanlar için büyücü pelerinlerini moda yapmasına ikna ettim. | Open Subtitles | نمتلك حصان سباق شاذ سوياً. وأقنعته بعمل خط موضة لعبايات الساحرات, للنساء هذا الشتاء. |
bu kış beş kuruşsuz kalacağım ve evimizi satmak zorunda kalacağız. - Her kış bunu söylüyorsun. | Open Subtitles | سأتعرض للخسارة في هذا الشتاء وسنبيع المنزل |
bu kış 3 şerit odunu kullandık bile. | Open Subtitles | نحن بالفعل استخدمنا ثلاث مجموعات من الحطب هذا الشتاء |
bu kış açacakları tatil köyü için 3, 11, 21, 29 ve 39 numarayı istiyorlar. | Open Subtitles | بالنسبة الى المنتجع سوف يفتحوه في هذا الشتاء 39 |
bu kış toplantıda beraber gönüllüydük. | Open Subtitles | تطوعنا معاً لدى متحف الفنون الشتاء الماضي. |