Sana törenin bu kısmını keselim demiştim. Bu tamamen çağdışı. | Open Subtitles | أخبرتك أن نقتطع هذا الجزء من المراسم إنه عتيق جداً |
Zemin katın bu kısmını Anna için yapmasında babama yardım etmiştim. | Open Subtitles | لقد ساعدت أبي في إصلاح هذا الجزء من القبو خصوصاً لأجلها |
İşin bu kısmını sevmediğini biliyorum ama bu da işin bir parçası. | Open Subtitles | أعلم أنّك لا تُحب هذا الجزء من العمل، ولكنه جزء من العمل |
Diğer ülkelerdeki insanlar haberlerde dünyanın bu kısmını duydukları zaman, bu çekişmenin bitmesini dilerler. | TED | الآن، عادةً، عندما يسمع المتلقون الدوليون عن هذا الجزء من العالم، كل ما يريدونه هو أن يزول ذلك الصراع. |
Ayrıca, o elbise içinde harika görünüyorsun. Sadece bu kısmını hatırlıyorum. | Open Subtitles | أيضاً, بدوت رائعاً جداً بذلك الفستان لقد تذكرت ذلك الجزء للتو |
bu kısmını anlıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تفهمين هذا الجزء من الحديث, أليس كذلك؟ |
Onun özeline saygı duyduğumuzdan, teknolojinin bu kısmını kullanmayacağız. | Open Subtitles | احتراما لخصوصياتها لن نستخدم هذا الجزء من التقنية. |
Elektroşok terapisi beynin bu kısmını köreltmiş. | Open Subtitles | علاج الصدمات الكهربائيه خرب هذا الجزء من دماغك |
Okulun bu kısmını bir yerde kurmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد من أنه أعاد بناء هذا الجزء من المدرسة في مكان ما |
Aynı zamanda hayatımın bu kısmını bugün sizinle paylaşmayı planlamıyordum o yüzden... | Open Subtitles | وأنا لم اخطط لمشاركتكم هذا الجزء من حياتي اليوم |
Hikâyenin bu kısmını hiç anlatmıyorsun. | Open Subtitles | لقد جعلتها تدور بلطف أنت لا تحكي أبداً هذا الجزء من القصة |
Bu fırsat senin eline geçti, hayatının bu kısmını kontrol altına almak istedin. | Open Subtitles | انتهزي الفرصة وسيطري على هذا الجزء من حياتك |
Ameliytaın bu kısmını tamamlamak için | Open Subtitles | لدينا مساحة محدودة جداً لإتمام هذا الجزء من الجراحة |
Hukukun bu kısmını çok iyi biliyorum. 21 yaşından sonra Kaliforniya eyaletinde bir liseye kaydolmak kanuna aykırıdır. | Open Subtitles | أعرف هذا الجزء من القانون معرفةً جيدة بعد بلوغكِ 21 ستحرمين |
Prosedürün bu kısmını bir hemşire kusursuz şekilde tamamlayabilir. | Open Subtitles | الممرضة قادرة على إجراء هذا الجزء من الفحص. |
Görevin bu kısmını asıl soruşturmadan iki gün boyunca ayrı tutabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أبقي هذا الجزء من المهمة منفصلا عن التحقيق العام لمدة يومين |
Hapishanenin bu kısmını daha önce hiç görmemiştim. | Open Subtitles | لم يسبق وأن رأيت هذا الجزء من السجن أبداً. |
Kaplan ormanın bu kısmını kimin yönettiğini biliyor. | Open Subtitles | النمر يعرف جيّداً مَن الذي يحكم هذا الجزء من الغابة. |
Şarkının bu kısmını daha önce atlamış olmalıyım. | Open Subtitles | لابد أنني أبعدت خارجا في ذلك الجزء حسنا ، سأتدبر أمر الشيك |
Belki yaşamının bu kısmını geride bırakabilirsin ama bu bizim yok olacağımız anlamına gelmez. | Open Subtitles | ممكن ان تضع ذلك الجزء من حياتك خلفك, ولكن ذلك لا يعني ان الأجزاء البقية من حياتك اختفت. |
Sel, Old Town'ın bu kısmını kötü etkiledi. Neden böyle terkedilmiş bir yere geldik ki ? | Open Subtitles | الفيضان ضرب هذا القسم من البلده القديمه الاكثر صلابه لماذا اتيت لمكان مهجور مثل هذا؟ |
Ülkenin bu kısmını yöneten kadın olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تكون السيدة الأولى لهذا الجزء من البلاد بالكامل |