Şimdi, bu kızlarla konuşmalıyım araba fuarında bizim için çalışacaklar. | Open Subtitles | يجب أن أتحدث مع هؤلاء الفتيات سوف يعملون لدينا في معرض السيارت القادم |
ya da oraya gelip bu kızlarla konuşabilirim. | Open Subtitles | أو يمكنني أن أنزل وأتحدث مع هؤلاء الفتيات. |
Ben bu kızlarla yıllardır çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أعمل مع هذه الفتيات منذ سنوات. |
bu kızlarla ne işin var senin? | Open Subtitles | ماذا تفعل مع هذه الفتيات ؟ |
Bakın bu kızlarla ilişkisi var mı | Open Subtitles | اريد ان اعرف هل كان على اتصال بهؤلاء الفتيات ام لا ، تحقق من هذا |
Dünyanın en iyi sörfçüleri bu evde yaşayacaklar ve bu kızlarla parti yapacaklar. | Open Subtitles | أفضل راكبين الأمواج حول العالم سيعيشون في هذا المنزل ويحتفلون مع هؤلاء البنات |
Bak sadece rahatlamanız ve bu kızlarla normal bir insanla konuşuyor gibi konuşmanız lazım. | Open Subtitles | يجب فقط أن تسترخيا وتتحدثا الى هاتين الفتاتين كأشخاص عادية |
Ama geçen sene Başkan Sirleaf'un köyüne bu kızlarla çalışmaya gittik. | TED | ولكن في السنة الماضي، من حيث أتت الرئيسة سيرليف، قريتها، ذهبنا هناك لنعمل مع أولئك الفتيات. |
bu kızlarla yaşıyoruz sayılır. Onların her şeyini biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعيش مع هؤلاء الفتيات ونعرف كل شيء عنهن |
Adam bu kızlarla ama istiyor ilişki yok. | Open Subtitles | الرجل يريد ولكن مع هؤلاء الفتيات لا توجد علاقة. |
bu kızlarla hiç yattın mı? | Open Subtitles | هل مارست الجنس مع هؤلاء الفتيات ؟ |
Gösteriden sonra neden bu kızlarla takılmıyoruz? - Evet. | Open Subtitles | ماذا لو نلتقي بهؤلاء الفتيات بعد العرض؟ |
İki şanslı adam önümüzdeki birkaç ay boyunca bu kızlarla beraber olacak. | Open Subtitles | سيكونون مع هؤلاء البنات للشهرين القادمين. |
Belki bu kızlarla da anlaşabiliriz. | Open Subtitles | ربما يجدر بنا التوقيع مع هؤلاء البنات |
Eğer öyleyse bu kızlarla aynı yaşlarda olmalı. | Open Subtitles | لو كان هذا صحيحاً، فسيكون بنفس عمر أولئك الفتيات |