bu kadınlarla çıkmaya başladığımdan beri, Çok güvensiz olmaya başladı. | Open Subtitles | مُنذُ أن بَدأتُ مواعيدي مع تلك النساء ، أصبح غير آمن جداً |
Pekçoğu, onun yaptığı iş ve bu kadınlarla olan ilişkisi hakkında konuşmaktan zevk alır. | Open Subtitles | الكثير يستمتعون بالتخمين عن مهنة ذلك الشخص وعلاقاتة مع تلك النساء |
First Hand Media'da çalıştığını ve bütün bu kadınlarla ilgili bilgilere erişimin olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف انك تعمل في شركة فيرست هاند للاعلام وان لديك وصول للمعلومات عن تلك النساء |
Huh.Ben bu kadınlarla arkadaş olamam, eğer hayatım buna bağlıysa. | Open Subtitles | لن أصبح صديقة هؤلاء النساء حتى لوكانت حياتي تعتمد عليهن |
Kendimize sormamız gereken en önemli sorular şunlar, adam bu kadınlarla 48 saat boyunca ne yapıyor ve onları kaçırmak için neden oğlunu kullanıyor? | Open Subtitles | اهم سؤالين لنطرحهم على انفسنا ما الذي يفعله هذا الرجل مع هؤلاء النساء ل 48 ساعة؟ و لماذا هو مستع لإستخدام ابنه الحقيقي ليختطفهن؟ |
Koç bu kadınlarla gri minibüsünde yaklaşırken durup seyrettim ve adeta rahat bir odaklanma içinde dışarı çıktılar. | TED | وقفت و شاهدت المدرب قاد هؤلاء النسوة في هذه الشاحنة رمادية اللون، و خرجوا بهذا النوع من التركيز الذي يخلو من التوتر. |
Yani, bütün bu kadınlarla kısa süreliğine çıkıyor hiçbirine duygu beslemiyor muydu? | Open Subtitles | إذاً هو واعد كل تلك النساء لفترات قصيرة بدون أن يبادلهم شعور الحب |
Hepinizin çocuklarının olması haricinde bu kadınlarla hiçbir ortak yanın yok. | Open Subtitles | ليس لديك شيء مشترك مع تلك النساء ماعدا انكم جميعكم لديكم أطفال |
Ben bu kadınlarla yaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أعيش مع تلك النساء |
Doyle'un tüm bu kadınlarla ilişkisi mi vardı? | Open Subtitles | دويل " لديه علاقات مع كل تلك النساء ؟ " |
- bu kadınlarla sen... - Bazılarıyla evet. | Open Subtitles | تلك النساء , هل قمت بـ |
Ama şu ana kadar bu kadınlarla yolu kesişen ve profile uyan birini bulamadık. | Open Subtitles | لكن حتى الان لم نكن قادرين على ايجاد اى شخص يناسب التحليل تقاطعت مساراته مع هؤلاء النساء |
Charlie, beni bu kadınlarla yalnız bırakamazsın. | Open Subtitles | تشارلي، أنت لا يمكن ترك لي وحده مع هؤلاء النساء. |
bu kadınlarla çalıştığım için çok şanslıyım. | TED | فأنا محظوظة للعمل مع هؤلاء النساء. |
Ama 2011 yazında bu kadınlarla geçen sekiz günün sonunda, yol arkadaşı muhafızlara şöyle diyordu, "Biz sadece tarihe tanıklık ediyoruz. | TED | ولكن مع نهاية 8 أيام مع هؤلاء النسوة في صيف 2011، أخبر زملاءه "لقد شهدنا لحضة تاريخية. |