Ajan Lowry, bu kişiler Başkan'a yapılan suikast girişiminden sorumludur. | Open Subtitles | عميل (لاورى), هذان الرجلان مسؤولان عن محاولة إغتيال الرئيس |
Ajan Lowry, bu kişiler Başkan'a yapılan suikast girişiminden sorumludur. | Open Subtitles | عميل (لاورى), هذان الرجلان مسؤولان عن محاولة إغتيال الرئيس |
- Sayın Hakim, bu kişiler listede yoktu. | Open Subtitles | -لم يكن هذان الرجلان بالقائمة |
bu kişiler farklı zamanlarda ve özelliklerde geliyorlar. Uzmanlık alanları da farklı. Birbirlerinin isimlerini bile bilmiyor olabilirler. | TED | هؤلاء الأشخاص من تخصصات مختلفة ودورات عمل مختلفة، وخبرات متنوعة، وربما لا يعرفون أسماء بعضهم البعض. |
bu kişiler, tarif edilemeyecek kötülükte suçlar işlemiş. | TED | هؤلاء الأشخاص ارتكبوا أفعالاً شريرة لا تكاد توصف |
bu kişiler Luciano'nun uyuşturcusunu bölgenin genelevlerini dışına satabiliyordu. | Open Subtitles | ومدمني المخدرات الثقة الذي يمكن بيعهم المخدرات في بيوت الدعارة |
bu kişiler benim gerçek doğa gezisi danışmanlarım: | Open Subtitles | الآن أولئك هم مرشديني في تلك الرحلة البرية |
Pekâlâ, bu kişiler yaklaşık 6 ay önce taşınmış olmalı biraz gürültücü ve içmeyi seven tipler. | Open Subtitles | عظيم إذاً ، هؤلاء الأشخاص إنتقلوا ، هنا منذ 6 أشهر ، من المحتمل أنهم يحبون الصخب يحبون الشراب |
Ve bazen bu kişiler seni deli edecek şeyler yapabilir. | Open Subtitles | وأحياناً هؤلاء الأشخاص يمكن أن يقودوك لفعل أمور مجنونة |
Şu bahsettiğin vücutçularla bu kişiler arasındaki bağlantıyı kurduk. Hepsi sırra kadem basmış. | Open Subtitles | قمنا بوصل هؤلاء الأشخاص بضخام الجسم الذين كنت تتحدث عنهم، إنهم مفقودين. |
bu kişiler geldi ve bütün eşyalarına bakıyorlar! | Open Subtitles | هؤلاء الأشخاص أتوا إلى هُنا وبدأوا يبحثون في أغراضك |
bu kişiler Luciano'nun uyuşturcusunu bölgenin genelevlerini dışına satabiliyordu. | Open Subtitles | ومدمني المخدرات الثقة الذي يمكن بيعهم المخدرات في بيوت الدعارة |
bu kişiler ERR'daki kilit isimler. "Özel Amaçlı Birlik". | Open Subtitles | أولئك هم الشخصيات الرئيسية في قوات (روزنبيرج) المتخصصة بالإستيلاء على الفن |