Annen yıl boyunca şeref listesinde olduğunu söyledi. Bu müthiş! | Open Subtitles | أمك قالت أنك كنت على لائحة الشرف طوال السنة هذا مذهل |
Bu müthiş. | Open Subtitles | هذا مذهل. إنه مذهل. |
Yüce Tanrım. Bu müthiş bir şey. | Open Subtitles | إلهي العظيم هذا مذهل |
Bu müthiş bir şey. | Open Subtitles | لتعديل الميكروويف ليصبح سلاح هذا مدهش |
Bu müthiş! Sivrisinekleri bile uzak tutuyor! | Open Subtitles | هذا مدهش حتى أنه يطرد البعوض |
Bu müthiş bir şey. | Open Subtitles | حَسناً، ذلك عظيمُ. |
Biliyor musun bence Bu müthiş. | Open Subtitles | تعرف, أظن هذا رائعاً. |
Evet , bu gece ilk olacaktı. Bu müthiş birşeydi. | Open Subtitles | الليلة كان المرة الأولى لقد كان ذلك رهيب |
-Keenbean, Bu müthiş. | Open Subtitles | -كين بين, هذا مذهل. |
Aa, bence bu... Bu müthiş. | Open Subtitles | ...حسناً, هذا فعلاً - هذا مذهل - |
Bu müthiş! | Open Subtitles | هذا مذهل |
Evet, Bu müthiş. | Open Subtitles | أجل, هذا مذهل |
Bu müthiş. | Open Subtitles | هذا مذهل |
Evet Bu müthiş | Open Subtitles | نعم, هذا مذهل. |
Bu müthiş bir şey. Bizim ilk müşterimiz. | Open Subtitles | هذا مدهش جدا عميلنا البشرى الاول! |
Sherman, Bu müthiş bir şey! | Open Subtitles | شيرمن , هذا مدهش |
Oh, Bu müthiş! Çalışıyor! | Open Subtitles | اوه, هذا مدهش انت تعمل |
Bu müthiş. | Open Subtitles | ذلك عظيمُ. |
Bu müthiş, fevkalade. | Open Subtitles | ذلك عظيمُ. |
Bu müthiş olmaz mı? | Open Subtitles | أعني، ألن يكون هذا رائعاً ؟ |
Bu müthiş değil mi? | Open Subtitles | اليس هذا رائعاً ؟ |
- Aman Tanrı'm. Bu müthiş. - Harika. | Open Subtitles | - ياإلهي ذلك رهيب جدا |
Dinleme onları. Bu müthiş bir şey. Tekrar görüşecek misiniz? | Open Subtitles | لا تستمع لهم , هذا رائع هل ستراها مره اخرى؟ |