Bu mağazanın sana mucizevî gelmesinin nedeni 20 yıla yakın bir akıl hastanesinde yatmış olman. | Open Subtitles | السبب وراء أن هذا المتجر يبدو كالمعجزة بالنسبة لك لأنه تم إحتجازك في مصح عقلي |
Anlat bakalım. - Bu mağazanın verimli çalışması için gönderildim. | Open Subtitles | تحدث إلى لقد تم إنتدابى إلى هنا لكى أرفع من شأن هذا المتجر |
Aslında ben Bu mağazanın baş görevlisiyim. | Open Subtitles | في الحقيقة يا سيدي, أنا مدير المبيعات في هذا المتجر |
Bu mağazanın son çeyrek satışları yerlerde... ve diğer tüm magağazaların da, işte bu yüzden. | Open Subtitles | إن مبيعات الربع الرابع في هذا المحل و كل المحلات الأخرى إذا كان هذا مهماً |
Neden Bu mağazanın bir arada olmasını önemsiyorsun ki? | Open Subtitles | لماذا تهتم ما إذا كان هذا المحل سيبقى على بعضه؟ |
Bu mağazanın gördüğü en iyi baş asistan olacağım. | Open Subtitles | سأكون أفضل كبيرة مساعدات قد شهدها هذا المتجر. |
Eminim Mösyö Leclair size söylemiştir: kadın modası Bu mağazanın kalbi. | Open Subtitles | وأنا واثق بأن السيد (لكلير) قد أخبركِ، أزياء الإناث في صميم هذا المتجر. |
Bu mağazanın başarısı kirazların pastanın üstünde olması. | Open Subtitles | "نجاح هذا المتجر هُو ما يهم". |
Bu mağazanın adı neydi? | Open Subtitles | ما اسم هذا المحل ؟ |