Ama bu mahkeme salonunda olanların yankıları gelecekte daha iyi anlaşılacak. | Open Subtitles | و لكن أى تداعيات عميقة عما حدث فى قاعة المحكمة هذه سوف يعرف فقط للمستقبل |
Sanık suçlu değildir... ama bu mahkeme salonunda suçlu olan biri vardır. | Open Subtitles | المتهم غير مذنب ولكن شخص ما فى قاعة المحكمة مذنب |
Sanık suçlu değildir... ama bu mahkeme salonunda suçlu olan biri vardır. | Open Subtitles | المتهم غير مذنب ولكن شخص ما فى قاعة المحكمة مذنب |
Barlarda insanlarla dost olmak bir suçsa, bu mahkeme salonunda da bir veya iyi suçlu olabilir. | Open Subtitles | ان كان الإلتقاء بالناس في الحانات جريمة فقد يكون هناك مجرم أو اثنان في قاعة المحكمة هذه |
Senin "suçlu olmadığına" karar verilmesi için istek yaratmamız gerek ki bu mahkeme salonunda şu anda yok. | Open Subtitles | "يجب أن نخلق الرغبة لإيجادك "غير مذنب وهي غير موجودة في هذه المحكمة الآن |
Ama şu an bu mahkeme salonunda bir kadın var azıcık bir sarışın mükemmelliği hafifçe pudra şekeri ekilmiş ve çok iyi biçimlendirilmiş meyveli çörek gibi rozeti ile burada duruyor. | Open Subtitles | لكن هناك مرأة في هذه المحكمة هنا، قطعة صغيرة من الكمال الأشقر... فطيرة مصنوعة بشكل مثالي فوقها القليل من مسحوق السكر وشارة. |
bu mahkeme salonunda bir işe yaramaz. | Open Subtitles | ــ هذا ما أقصده لا أريد هذا فى قاعة المحكمة... |
bu mahkeme salonunda o adamı işaret edebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك الاشارة إلى هذا الرجل في قاعة المحكمة هذه |
bu mahkeme salonunda oturan adam beni soydular. | Open Subtitles | الرجل الذي يجلس في قاعة المحكمة هذه سلبني |