bu ofisten dışarı çıkamıyorum. Onu ne kadar iyi tanıyorsun? | Open Subtitles | أنا أعيش في هذا المكتب ليل نهار مامدى معرفتك به؟ |
bu ofisten dışarı çıkamıyorum. Onu ne kadar iyi tanıyorsun? | Open Subtitles | أنا أعيش في هذا المكتب ليل نهار مامدى معرفتك به؟ |
Bay Redmayne, Kim olduğunuzu bilmiyorum ama bu ofisten 16 yıldır sorumluyum... | Open Subtitles | مستر ريدمين، لا أعلم من انت لكني مسؤول عن هذا المكتب لسنوات |
Onlar bu ofisten kağıt çalıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يسرقون أوراقاً سرية من هذا المكتب بالذات |
Biz bu ofisten, teknik destek vereceğiz. | Open Subtitles | وكل تقنيات النظم المزودة عندنا بهذا المكتب |
Tamam, ben de bu ofisten çıkarken gördüğüm rezil ve alçaklardan çok o salaklar gibiyim! | Open Subtitles | مِنْ أَنا المُمَارَسَة الجنس مع Jerkoffs وDouchebags أَرى تَرْك هذا المكتبِ. |
Bu çocuğun dosyaları geçenlerde bu ofisten çalındı. | Open Subtitles | ملفاته كانت الواحد نعتقد الآن سرق من هذا المكتب. |
Benim de bu ofisten çıkıp buharları tüten yahninin içine girmeme ramak kaldı. | Open Subtitles | و أنا في منتصف الطريق للخروج من هذا المكتب داخل سلطانية حساء |
Ama şunu bilmem gerek; bu soru, bu ofisten dışarı çıkmayacak. Evet, tabii ki, müfettiş ama... | Open Subtitles | إن ما سأقوله مسموح به و لكنني أريد أن تعرف أن هذا السؤال لن يغادر هذا المكتب |
bu ofisten çıkan ilk iş gibi yapmalıyız bunu. | Open Subtitles | حسنا أول قرار سيخرج من هذا المكتب هو قانون حماية الشواذ |
Ulusumuzun tarihine yön veren bir çok kararın alındığı bu ofisten sizlere 37. kez sesleniyorum. | Open Subtitles | التي أتحدّث فيها إليكم من هذا المكتب حيث اتّخِذت قرارات كثيرة و التي شكّلت تاريخ أمّتنا |
bu ofisten birinin, benimle birlikte sistemde olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أقول بأن شخصاً ما من هذا المكتب كان ينسخ محطتي |
bu ofisten kimliği belirsiz bir aktarımı engelledik. | Open Subtitles | لقد قاطعنا إرسالاً مجهول . الهوية قادم من هذا المكتب |
Sadece bu ofisten dolayı bana teşekkür etmemelisin. Yeni seçimleri kazanırsan, bana onun için de teşekkür edersin. | Open Subtitles | شُكرك لي ليس من أجل هذا المكتب فقط إن ربحت الإنتخابات عليك أن تشكريني أيضاً. |
bu ofisten içeri girdiğin anda mahremiyet haklarından vazgeçtin. | Open Subtitles | لقد تخليتِ عن حقوق خصوصيتك حين دخلت هذا المكتب. |
Yolsuzluk bu ofisten emekli oldu. | Open Subtitles | الفساد قد احيل الى التقاعد فى هذا المكتب |
Çünkü sizinle beraber herkesin haklarına saygı gösteren makul sınırlamalar belirleyene kadar bu ofisten çıkmayacağız. | Open Subtitles | لأنّك وأنا سنجلس في هذا المكتب ريثما نتبين مجموعة معقولة من القيود تحترم حقوق الجميع. |
Polislikte öyle olabilir ama hiçbir şey bu ofisten sıyıramaz. | Open Subtitles | حسنا، ربما من قبل الشرطة، ولكن لا شيء مثل هذا يحصل في هذا المكتب. هاه؟ |
Zac'ın cep telefonundaki son görüşme bu ofisten geldi. | Open Subtitles | المكالمة الأخيرة لزاك كانت من هاتفه الخليوي وصدرت من هذا المكتب. |
Eğer bu ofisten biriyse burada ve peşinde olduğunuzu biliyordur. | Open Subtitles | إذا كان يعمل في هذا المكتب, ربما هو يعلم أنكم هنا |
Bu işlerin hepsi bu ofisten yönetiliyor. | Open Subtitles | كل هذا يحدث هنا بهذا المكتب |
- Hemen bu ofisten defol! | Open Subtitles | أبعدْ الجحيم عن هذا المكتبِ الآن! |