Büyükbabasını görmek isteyeceğini düşündüm bu, onun için önemli bir gün. | Open Subtitles | حسناً , علمت بأنه سيكون مسروراً إنه يوم كبير بالنسبة له |
bu onun için yeni bir Starbucks'dan daha önemli olabilir. | Open Subtitles | ربما كان هذا بالنسبة له اهم من ستار بكس جديد |
Ve bu, onun için yeterince iyi değildi ve bu soru onu yıllarca çileden çıkarttı. | TED | والنتيجة لم تكن كافية على الإطلاق بالنسبة له, ولقد إستهوته هذه المعضلة لسنوات |
Bu grup ilk bir araya geldiğinde Lisa anksiyete sebebiyle kusmaya başladı, bu, onun için çok fazlaydı. | TED | حينما اجتمعت تلك المجموعة لأول مرة، بدأت ليسا تتقيأ من شدة التوتر، وكان الأمر مُربكًا للغاية بالنسبة لها. |
bu onun için bir iş, diğerleri içinse sadece süt. | TED | وهذا يمثّل نشاطا تجاريا بالنسبة لها , لكن الحليب للآخرين جميعا. |
bu onun için kolay olmayacak çünkü capoeira önceden kestirmesi güç bir dövüş sanatı. | Open Subtitles | هذا لن يكون سهلا بالنسبة له إذا يبدو أن الكابوريا فن قتالي من الصعب جدا التنبؤ به |
O bir hırsız ve bağımlı, bu onun için benden daha önemli. | Open Subtitles | إنّه سارق ومدمن وذلك أهمّ بالنسبة له منّي |
O yokedilmiş olabilir, ancak bu onun için çok kötü bir durum değil, kendine kolaylıkla yeni bir beden bulabilir. | Open Subtitles | وربما انفجر هو, لكن هذا إزعاج بسيط بالنسبة له سيحصل لنفسه على جسد آخر فقط |
Ben de, o zaman bu onun için pek iyi olmamış dedim. | Open Subtitles | فقلت : لا يبدو لي انها كانت صفقة رابحة بالنسبة له |
Hayır değil. bu onun için bir oyun. | Open Subtitles | كلا, ليس كذلك إنها مجرد لعبة بالنسبة له أو ماشابه |
O çok zekidir. bu onun için önemlidir. Zeki olmayı seviyor. | Open Subtitles | لأنه ذكي جدا , هذا مهم بالنسبة له إنه يحب أن يكون ذكي |
Gerçeği söylemek gerekirse bu onun için daha da rahatlatıcı bir şey. | Open Subtitles | لأصدق معك, أعتقد إن الوضع كان مريح بالنسبة له |
Rell'i senden uzaklaştırmak istemem ama bu onun için en iyisi. | Open Subtitles | لا أريد أن أخذ ريل بعيدا عنك ولكن أريد الحصول على ماهو أفضل بالنسبة له |
Biraz önce 6 şişe soğuk algınlığı şurubu içti ki bu onun için bile fazla. | Open Subtitles | لمَ ؟ لقد شرب 6 قناني من دواء السعال هذا كثير ، حتى بالنسبة له |
Ama evlilikleri sona eriyor ve bu onun için iyi bir şey. | Open Subtitles | لكن زواجه عرف الفشل وكان أمر جيدا بالنسبة له |
Lütfen bir göz atın. bu onun için çok önemli. | Open Subtitles | من فضلك اقرأها إنها مهمة للغاية بالنسبة لها |
Demek ki bu onun için önemli bir şey, oraya gidelim de hallolsun gitsin. | Open Subtitles | واضح أن هذا موضوع مهم بالنسبة لها لذا، لنذهب هناك وحسب لننتهي من الأمر وحسب |
Bir gün iflas etti, fakat bu onun için iyi bir şeydi çünkü fakirken de mutlu olabileceğini fark etti ve Kurt Russell'dan dört çocuğu oldu. | Open Subtitles | لكن بعدها سقطت من المركب وكان شي جيد بالنسبة لها لانه في النهاية أدركت بأنها كانت أكثر سعادة |
Çocuğumuz olmuyordu. bu onun için çok zordu. | Open Subtitles | لم نتمكن من إنجاب الأطفال وذلك كان صعب جداً بالنسبة لها |
bu onun için hiç kolay değil. | Open Subtitles | أنت ستخرج قريبا، وهذا ليس سهلا بالنسبة لها |
Elbette bu onun için iyi bitmeyecek. | Open Subtitles | هذا لن ينتهي على خير بالنسبة لها بالتأكيد |