Peki istediğini söylediğin Bu silahların parasını nasıI ödemeyi düşünüyorsun? | Open Subtitles | وكيف تريد أن تدفع مقابل هذه الأسلحة التي تريدها ؟ |
Öte yandan, Bu silahların saldırı konusunda bir avantaj sağladığını biliyoruz. | TED | من ناحية أخرى ، ونحن نعلم أن هذه الأسلحة تعطي ميزة للمهاجمم. |
Bak, Bu silahların izi sürülemez. Garanti ediyorum. | Open Subtitles | . انظر ، لا يمكن تعقب هذه الأسلحة أضمن لك ذلك |
Niçin Savunma Bakanlığı Bu silahların güvenliklerini sağlamıyor? | Open Subtitles | لماذا لا يمكن لوزارة الدفاع تأمين هذه الأسلحة فحسب؟ |
Öncelikle, Bu silahların sizin ve benim gibi, ailemizi güvende tutmak dahil bizim tüm istediklerimizi isteyen, iyi ve yasalara saygılı insanların ellerinde ve evlerinde olduğunu anlamak önemlidir. | TED | بداية، من المهم أن ندرك أن تلك الأسلحة معظمها في أيدي ومنازل أناس محترمين ويتقيدون بالقانون مثلي ومثلك، والذين يريدون ما نريده جميعاً بما في ذلك ضمان سلامة عائلاتنا. |
Bu silahların gücünü anlamak için savaş başlıklarını açmak gerek. | Open Subtitles | لفهم تقنية هذا السلاح علينا فتح رأسه |
Bu silahların ne kadar yasadışı olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | هل تعلم مدى مخالفة هذه الأسلحة للقوانين ؟ |
Yakınlarda elime geçen çok değerli bir ürün var. Bu silahların değerine karşı-- | Open Subtitles | لدي قطعة ثمينة جداً تحصلت عليها مؤخراً مساوية لقيمة هذه الأسلحة |
Bakın, Bu silahların arızalı olduğundan yeni haberimiz oldu. | Open Subtitles | أسمع , لقد علمت. أن هذه الأسلحة غير صالحة للإستعمال. |
Hodges, Bu silahların bebeklerim gibi olması aşırılık değil, tamam mı? | Open Subtitles | هودجيز " ليس كثير من هذه " الأسلحة أطفالي |
Bu silahların bu hangardan dışarı çıkmaması gerekiyor. | Open Subtitles | هذه الأسلحة لا يجب أن تترك مخازنها |
Bu silahların bazıları büyü ile güçlenebilir. | Open Subtitles | بعض هذه الأسلحة تحمل سحراً قديماً |
Hayır, Bu silahların Ebedi Canavarı öldürmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | هذه الأسلحة يُفترض بها قتل الوحش الأبدي |
Bu silahların sahipleri artık yaşamıyor. | Open Subtitles | جميع أصحاب هذه الأسلحة موتى |
Tüm Bu silahların balistiği ise tam bir kabus. | Open Subtitles | كل هذه الأسلحة هي كوابيس |
Bu silahların bir kaçını Irak'ta gördüm ama bizim çocukların böyle şeyleri hiç olmadı. | Open Subtitles | لقد رأيت بعض هذه الأسلحة في (العراق)، لكن رجالنا لم يحصلوا على مثل هاته الأشياء. |
Bu silahların John Connor üzerinde çok az etkisi olur. | Open Subtitles | هذه الأسلحة سيكون تأثيرها قليل على (جون كونور). |
Bu silahların burada işe yarayacağından emin misin? | Open Subtitles | -أموقن أن هذه الأسلحة ستعمل هنا؟ |
Ayrıca Bu silahların ehliyetsiz güçle vurulması virüsün salınmasına neden olabilir. | Open Subtitles | وثمة أيضاً خطر ضرب تلك الأسلحة بقوةٍ غير كافية قد يؤدي إلى إطلاق العوامل البيولوجية في الجو |
Bu silahların terörist bir eylemde kullanılacağı varsayımı üzerinde çalışıyoruz. | Open Subtitles | نميل للظن بأن تلك الأسلحة ستستخدم في نشاطات إرهابية |
- Bones. Bu silahların gücünü anlamak için savaş başlıklarını açmak gerek. | Open Subtitles | لفهم تقنية هذا السلاح علينا فتح رأسه |