"bu sorunları" - Traduction Turc en Arabe

    • هذه المشاكل
        
    • هذه القضايا
        
    • المشاكل التي
        
    • المشاكل من
        
    Paralarını bu sorunları çözmeye harcıyorlar. TED لذلك ينفقون أموالهم في محاولة لحل هذه المشاكل
    Ve aynı zamanda, insanların, bu sorunları ciddiye almamalarının doğurabileceği ölümcül sonuçları anlamalarını istedim. TED وأردت أيضاً أن يفهم الناس العواقب المميتة بالنسبة لنا لعدم أخذ هذه المشاكل على محمل الجد.
    Kendi aramızda bu sorunları her gün hisseden bir bakış açısı çeşitliliğimiz olmazsa başarılı bir işletme kuramayız. TED لا نستطيع بناء مشروع عمل ناجح إلا إذا كان لدينا تنوع في خلفيات الموظفين داخل شركتنا والذين يختبرون هذه المشاكل كل يوم.
    Bu yüzden tüm bu sorunları ve karışıklığı çözmeliydik, bir çözüm yolu bulduk ve nihayetinde izin verildi. TED لذلك كان علينا حل كل هذه القضايا والإشكاليات، لكننا حللنا المشكلة، وسمحوا لي بالذهاب في النهاية.
    Ve bilin bakalım ne oldu? Şimdi, nihayet, bu oluyor, bu sorunları ortaya koyan sizin gibi insanlar sayesinde yıllar ve yıllar sonrasında. TED وماذا تتوقع؟ هذ يحدث الأن, أخيراً جزئياً بسبب الأشخاص مثلك الذين رفعوا هذه القضايا الان سنة بعد سنة وقرن بعد قرن
    Bizim tüm bu sorunları havalandırma olmadan ve çok zayıf güçle çözmemiz gerekiyordu, böylece çözüm olarak bulduğumuz makineleri çalışır tutmak için doğru yerlere koyup rüzgârdan yaralanmak oldu. TED لذا فقد توجب علينا حل هذه المشاكل التي لدينا بدون مكيفات هواء ومع كهرباء ضعيفة جداً، إذاً فمعظم الحلول التي جاءت أستخدمت القليل من الهواء ضعها في المكان الصحيح وحافظ على الآلة تعمل.
    Bence Tanrı, üstesinden gelmeyi öğrenebilelim diye bize bu sorunları veriyor kendi çözsün diye değil. Open Subtitles اعتقد ان الرب يعطينا المشاكل من أجل ان نتعلم التعامل معها وليس من أجل أن يصلحها
    Ve eğer tekrar iletişim sağlayabilirsek, kaynaklara ulaşabileceğiz ve bu ilgi bu sorunları çözecektir. TED واعتقد اذا أعادنا الاتصال بالطبيعة ، سوف نكون قادرين على امتلاك الموارد والاهتمام الذي لحل هذه المشاكل.
    Ancak doğru yardımla bu sorunları anlayabilir ve bu sorunları birlikte düzeltebiliriz. TED ولكن مع المساعدة الصحيحة، يمكننا أن نفهم هذه المشاكل ونحلها سويًا.
    Birlikte çalışmadan bu sorunları çözmemiz mümkün değildir. TED لا يمكننا حل هذه المشاكل إلا اذا عملنا سوياً.
    Odama bir televizyon koymuş olsaydın, bu sorunları yaşamayacaktık. Open Subtitles لن يكون لدينا مثل هذه المشاكل لوقمت فقط بوضع تلفزيون بغرفتي
    Odama bir piton koymuş olsaydım, bu sorunları yaşamayacaktık. Open Subtitles لن يكون لدينا مثل هذه المشاكل لوقمت فقط بوضع ثعبان في غرفتك
    Belki Hannibal bu sorunları çözmenize yardımcı olabilir. Open Subtitles ربما هانيبال يستطيع مساعدتك لحل هذه المشاكل
    bu sorunları geçtmişte hep hallettik. Open Subtitles لا طالما حلت هذه المشاكل نفسها في الماضي
    bu sorunları dert edinen tek kişi değildim. TED لم أكن الشخص الوحيد الذي يتصارع مع هذه القضايا.
    YouTube'nin sahip I.D. sistemi tüm bu sorunları çözüyor. TED قام نظام اليوتيوب للتعرف على المحتويات بحلحلة كل هذه القضايا.
    Kadın haklarıyla ve bomba ve savaşların aşırıcılığıyla mücadele edeceğimizi söyleyerek bu sorunları ele alması gereken yerel toplulukların tamamen belini bükeriz. Böylece sürdürülebilir hale gelir. TED و بالقول بأننا سنقاتل لأجل حقوق المرأة ونحارب المتطرفين بالقنابل والحرب، فإننا نشلّ المجتمعات المحلية التي تحتاج لمعالجة هذه القضايا لتدوم.
    Ve en büyük sorun da, hisse sahipleri artık bilinçli yatırımcı grubu değildi, bu sorunları umursamayan yatırımcılar hisse sahibi olmuştu ve sorunlar hakkında fikirleri umursamıyorlardı. TED والقضية المهمة هي انتقلنا من أسهم مملوكة لمجموعة مستثمرين واعين اجتماعيًا إلى أسهم يملكها مستثمرون لا يهتمون بهذه القضايا ولا يهتمون برأيكم في هذه القضايا.
    Şu konuları tartışır: yoksulluk, açlık, hastalık ve temiz suya erişim eksikliği gibi ve hatta mülteci krizlerine yol açan politik krizleri... Tüm bu sorunları alır ve onları azdırır, onları daha da kötüleştirir. TED يأخذ هذه القضايا، من فقر وجوع ومرض وتعذر الوصول إلى المياه النظيفة، بل حتى الأزمات السياسية والتي تؤدي لأزمات اللجوء - يأخذ كل هذه القضايا ويفاقمها، ويجعلها التغير المناخي أسوأ.
    Ve Aaron bana baktı, ben biraz sabırsızdım ve dedi ki, "Peki bahsettiğin bu sorunları nasıl çözeceksin? TED فنظر إلي آرون وقد كان قليل الصبر، ثم قال، "كيف ستقوم بحل المشاكل التي تتحدث عنها؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus