Ve birisi size yanlış bilgi mi veriyor acaba, ama bu teklif gerçek. | Open Subtitles | الأن,أنا لاأعرف إذا كان أحدهم منـحك نصيحة سيئة هُنا, لكن هذا العرض حقيقي. |
Ama bu teklif sadece bugün için geçerli. | Open Subtitles | قل له سنة ولكن هذا العرض قائم اليوم فقط. |
Ama tabii bu teklif senin diğer konuyu halletmene bağlı. | Open Subtitles | ولكن هذا العرض مرهون بالوفاء بالقضيه الأخرى |
bu teklif sadece idam cezasından kurtarır seni. | Open Subtitles | هذا العرض يجنّبك الإعدام وهذا كلّ ما يفعله |
bu teklif babana yapılsaydı, sence o ne yapardı? | Open Subtitles | ما تظنّ أنّ والدكَ كان ليفعل بهذا العرض |
Ne yazık ki, bu teklif bu gece yarısı geri çekilecek. | Open Subtitles | أخشى أنّ هذا العرض لن يكون متاحاً بحلول منتصف الليل |
Acele etseniz iyi olur çünkü bu teklif sadece 24 saat için geçerli. | Open Subtitles | يجدر بكم العجلة، لأن هذا العرض صالح لـ24 ساعة فقط |
bu teklif, gelecek hissedar toplantısında arz edilecek. | Open Subtitles | هذا العرض سيتم طرحه في . أجتماعنا القادم مع المساهمين |
bilirsin iste, bu teklif icin muzigin sesini , daha da attirmaniz lazim,cunki duyamiyorum. | Open Subtitles | أتعرف ، يجب أن تزيد من سعة هذا العرض عزيزي ، لأنه لايمكني سماعه |
Ve bu teklif onu daha da öfkelendirecek fakat beni de, onun konseyine, ordusuna ve halkına başka bir çare kalmayana kadar bekleyen bir diplomat olarak gösterir. | Open Subtitles | هذا العرض سيثير غضبه ولكنني أكون قد أظهرت لمجلسه، ولجيشه ولشعبه أنني دبلوماسي حتى النهاية المريرة |
bu teklif kurtulmandaki son şansın. | Open Subtitles | هذا العرض هو الفرصة الأخيرة بك في الخلاص. |
Eyalet Başsavcısı olduğumda, bu teklif ceza davalarınızla ilgili düşüncelerimi hiçbir şekilde etkilemeyecek. | Open Subtitles | أن هذا العرض لا يقوم بأية طريقة بالتأثير على تقديري نحو قضاياكم الجنائية حين أصبح مدعية عامة |
Onlar bilecek zaman konuşma hızı meseleleri bu teklif uçları | Open Subtitles | سيعرفون معدّل حديثك بالأمور حينما ينتهي هذا العرض |
O ailedendir, dolayısıyla bu teklif tartışılabilir değildir. | Open Subtitles | هو من العائلة لهذا السبب هذا العرض غير قابل للتفاوض |
Listeyi Torino'ya göndermeden önce üstlerim sizi bilgilendirmenin ve bu teklif için onayınızı almanın uygun olacağını düşündü. | Open Subtitles | "قبلأنأرسلاللائحةإلى" تورينو.. يعتقد رؤسائي أن من الأفضل أننطلعكعلىالموضوع.. ونسألك إذا ما كنت موافقاً على هذا العرض .. |
Söylemeliyim ki, bu teklif gittikçe baştan çıkarıcı oluyor. | Open Subtitles | يجب ان اقول هذا العرض يبدو مغري جدا. |
bu teklif bir kerelik ve zaman geçiyor. | Open Subtitles | هذا العرض مرة واحدة والوقت يمضي |
bu teklif, 20 saniye sürecek, yani dikkatlice dinleyin. | Open Subtitles | هذا العرض سيدوم لـ 20 ثانية اسمع جيداً |
Şimdi size sunacağım bu teklif sayesinde işten çıkarmalara gerek kalmadan şirket buradaki işine devam edebilecek. | Open Subtitles | الآن ، يمكنني إخباركم بأن هذا العرض سيُبقي المصنع هنا و سينقذ الأعمال في حين الإحتفاظ بالمحرك الرئيسي الذي صنع إسما لهذه الشركة |
Ama şunu bil ki bugünden itibaren bu teklif bir daha sunulmayacak. | Open Subtitles | بعد اليوم، هذا العرض سيذهب بلا رجعة |
bu teklif gururumu okşadı Birgitte ama bakanlığıma karşı büyük bir sorumluluğum var. | Open Subtitles | انا سعيد بهذا العرض... ...ولكن لدي مسؤوليات في وزارتي |