- Bu uçuşta şeker yok. | Open Subtitles | لا حلوى في هذه الرحلة |
Yani Keller Bu uçuşta değerli bir şey taşıyor, muhtemelen Irak'taki antikalar. | Open Subtitles | إذن ، لدى (كيلر) شيء قيم في هذه الرحلة آثار عراقية على الأرجح |
Fakat biri onu kaçırmışsa, eğer Bu uçuşta bir suç işlendiyse, ve uçaktaki tek uçuş polisi bu konuda bir şey yapmamışsa, bu nasıl görünecek? | Open Subtitles | لكن لو شخص ما اخذها, و جريمة ارتكبت على متن هذه الطائرة و ضابط الامن الوحيد لم يفعل لها شيئا كيف سيبدو ذلك؟ |
Bu uçuşta olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | حسناً انا لم أعلم انكِ ستكونين علي متن هذه الطائرة |
Bu uçuşta görevli değilsiniz. | Open Subtitles | انتِ لست علي متن هذه الطائرة |