Lütfen, eğer...eğer bu uçuşu kazanırsam, hayallerimdeki iş için mülakat şansını kaçıracağım. | Open Subtitles | أرجوكي، إذا .. إذا فاتتني هذه الرحلة سوف أضيّع الفرصة للمقابلة من أجل العمل الذي هو حلمي |
Bak, FBI çalışanı, bu uçuşu tehlikeye atmadan, istediğini yap ama 4 saat içinde, Çin bölgesi sınırlarında olacağız. | Open Subtitles | هذه الطائره تحت تصرف الحكومة الامريكية أنظر يا رجل المباحث إفعل ما تريد طالما أنك لن تعرض هذه الرحلة للخطر |
Çocuklar olmadan yolculuğa çıkamıyorum. Yalnız başıma yapacağım bu uçuşu dört gözle bekliyordum. | Open Subtitles | لا أرتحل أبدا من دون أولادي، كنت أتطلع أن أكون لوحدي في هذه الرحلة |
bu uçuşu da yapın. | Open Subtitles | يستقل هذه الرحلة أيضًا. |