Buradaki bütün bekar hanımlara bir iyilik yapıp gelin buketini çalalım. | Open Subtitles | دعنا نفعل معروف لكل الفتيات العازبات في هذا الملتقى و نسرق باقة الزهور |
Ben sadece gelin buketini görmenizi istedim, ve hala düğün sitesine adresinizi eklemeniz gerekiyor. | Open Subtitles | فقط أريدك أن تلقي نظره على باقة الزفاف وانا بحاجة لعنوان موقع الزفاف |
Dershanede aynı etütlere katıldık. İlk buketini benden aldı. | Open Subtitles | لقد حضرنا دراسة متعمقة في مركز الدراسات سوياَ و الشخص الذى اهداها اول باقة الزهور هو انا |
Bu çarpık çurpuk çiçek buketini verirken nasıl affetmem? | Open Subtitles | كيف أستطيع أن أرفض بينما أعطيتني هذه الباقة من الأزهار المجعدة؟ |
Gelin buketini yakalamak için gelin bakalım! | Open Subtitles | القدوم إلي هنا ومحاولة للقبض على الباقة |
buketini ailesine verdiği anı. | Open Subtitles | اللحظة التي سلمّت باقة الورد لوالديها |
Doktor Ron ona görebileceğin en büyük gül buketini almış. | Open Subtitles | الدكتور (رون) أشترى لها باقة زهور لم أرى أكبر منها |
Neden şu renkli fosforlu kalem buketini tutmuyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تمكسي باقة الأزهار الملونة؟ |
Ve başka bir anlamsız geleneğe gelirsek, Emma olay yerinden tüydüğünde çiçek buketini unuttu ve yakında ölecek olan bu çiçekleri fırlatma görevini başka birine bıraktı. | Open Subtitles | وأقل إثارة. وتقليد مجنون آخر، إيما) تركت باقة ورودها خلفها، عندما هربت، |
Dışarıya çıktığımızda, Arizona çiçek buketini tutacak. | Open Subtitles | علمت أنكِ ستحضرين. حسنا، إذا، عندما نخرج إلى هناك، (أريزونا) ستحمل باقة الورود، |
Çorap geleneği süsünü yapmalıyız. Sonra gelin buketini atmalısın. | Open Subtitles | حان وقت باقة الورد والكرنفال |
Gelin buketini bile getiren kişiye! | Open Subtitles | وحتى يجلب باقة العروس |
Çünkü parasının yetmediğini hatırlıyorum, hatta bazı çiçekleri geri almamı istedi ama... buketini bozmadım, kalsın dedim. | Open Subtitles | نعم لأنني أتذكر أنه لم يكن معه ما يكفي من المال وعرض علي إرجاع بعض الزهرات, ولكن.. سمحت له بالاحتفاظ بكامل الباقة على أية حال. |