| Rüyamda gardenya buketleri görmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت في أن يكون لديّ أحلام من باقات الجاردينيا |
| Bertolino, gelin buketleri için gliserin kullanıyor. | Open Subtitles | أن أنهم يستعملون الجلسرين في محل الفساتين للحفاظ على باقات الورد |
| Bertolino, gelin buketleri için gliserin kullanıyor. | Open Subtitles | أن أنهم يستعملون الجلسرين في محل الفساتين للحفاظ على باقات الورد |
| Doğru. Peki kim buketleri hazırlamak ister? | Open Subtitles | صحيح ، حسناً ، من يريد ان يجمع باقات الورود؟ |
| Öyleyse içecekleri ve buketleri hazırlayacağım. | Open Subtitles | حسناً ، سأصنع المرطبات وسأجمع باقات الورود |
| Geçmişte Sheila buketleri kendi bahçesinden gül toplayarak yapıyordu. | Open Subtitles | في السابق شيلا) ، كانت تقطف باقات الورود من حديقتها) |