Bulaşık makinesinde de tekme izi var zaten. | Open Subtitles | ومن الناحية الإيجابية، إنها تتماشى مع أثر الحذاء على غسالة الصحون. |
Yatak odandı. Şanslıymışsın. Ben Bulaşık makinesinde uyurdum. | Open Subtitles | غرفة نومك، أنا كنت أنام في علبة غسالة الصحون |
Diğer bacağın simetriği. Amerika'da yapıldı, çok düşük karbon ayak izine sahip, geri dönüşüm malzemelerinden yapıldı, yaklaşık 4000 dolara mal oldu ve Bulaşık makinesinde bile yıkanabilir. | TED | صنعت في أمريكا، هي بصمة قدم مسلية منخفضة الكربون لصنع جانب طريق قابل لإعادة التدوير، تكلفة صنعها حوالي 4000 دولار، وهي آمنة ضد غسالة الصحون. |
Bulaşık makinesinde birkaç kere yıkansa yeter. | Open Subtitles | فقط يحتاج لعدة دورات في غسالة الصحون. |
Bulaşık makinesinde yine aynı sorun var ama rezistansta değil. | Open Subtitles | مع غسالة الصحون وهذا لا يحتمل لمتعدصامده! |
Evde, Bulaşık makinesinde... | Open Subtitles | إنها في غسالة الصحون في شقتي |
Bütün hayatım o Bulaşık makinesinde! | Open Subtitles | كامل حياتي في غسالة الصحون |
- Bulaşık makinesinde. | Open Subtitles | إنها في غسالة الصحون |