Öyle şeylere bulaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد التورط بأي من ذلك أنا أريد طهي الطعام |
Ama bu işe pek bulaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | ولكني لا أريد التورط في الأمر. |
Sana şunu söyleyeyim, bu işe bulaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لكن ها أنا أقول لك يا " لويس" لا أريد أن أشترك بهذا الأمر |
bulaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد الاشتراك في هذا. |
Bilmiyorum. O dünyaya bulaşmak istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | لا أدري، ولا أريد أن أتورط بذلك العالم، إتفقنا؟ |
Hayatının o kısmına bulaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن تكون لي علاقة بهذا الجزء من حياتكَ |
Yamuk işlere bulaşmak istemiyorum, dostum. | Open Subtitles | لا أريد التورّط في نوع من المشاكل هنا، لكن.. |
Daha fazla belaya bulaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد التورط في مزيد من المشاكل |
Buna bulaşmak istemiyorum. Amerikalıyım. | Open Subtitles | لا أريد التورط أنا أمريكية |
- Pekala. Sözünü ettiğin hiçbir şeye bulaşmak istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | لا أريد التورط بكل ما تقولة |
Lakin gereken düzeyden daha fazlasına bulaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد التورط أكثر مما يجب |
Evet, bu işe bulaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | - نعم - لا أريد التورط في هذا |
Bu tür şeylere bulaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أشترك في كل هذا |
bulaşmak istemiyorum Şef Juan. | Open Subtitles | لا أريد الاشتراك في هذا يا سيد (خوان). |
Dediğim gibi, bu işe bulaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | كما قلت لا أريد أن أتورط بهذا الموضوع |
Neyse ben bu işlere bulaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أتورط بينهم |
- Babou... Bunlar sizin meseleleriniz. bulaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | -هذه حكاياتكم ، لا أريد أن أتورط. |
Dinle, yeşil kart için sana borçlu olduğumu biliyorum, ama ben bu işe bulaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | اسمع ، أنت تعلم أنني ممتنّة بشأن الـ "الغرين كارد" ، لكني لا أريد التورّط |