Kokain evinin sahibinin kim olduğunu bulduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك وجدت المالك المسجل لمنزل الميثا |
Evet, onu bulmuşsun. İki cephe arasında tellere sarılı bir at bulduğunu duydum. | Open Subtitles | نعم، أنت من وجده، سمعت أنك وجدت حصانا في المنطقة المحظورة |
Benny's Cove kıyısında bir ceset bulduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك وجدت جثة على الشاطيء قرب الصخور |
Avcımızın tüfeğini Keating'in kamyonetinde bulduğunu duydum. | Open Subtitles | أنا سمعت أنك عثرت على بندقية الصياد من شاحنة كيتينج |
Yolda Ellen Grange'i bulduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك عثرت على (إلين جرانج) في طريقك |
Amil nitrat şişesinde bir şey bulduğunu duydum? | Open Subtitles | سمعت أنك حصلت على شيء قبالة زجاجة نترات الأميل؟ |
Yeni bir arkadaş bulduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنك وجدت صديقاً جديداً. |
Satırda kanlı parmak izi bulduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك وجدت بصمة دامية على الساطور |
Kurbanın bacağında bir şey bulduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك وجدت شيئاً على ساق ضحيتنا |
Amcanı bulduğunu duydum. | Open Subtitles | مرحباً سمعت أنك وجدت عمك |
Başçavuş Downing'in ölümünden sorumlu adamı bulduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك وجدت الرجل المسئول عن موت الرقيب الأول (داونينغ) |
Cinayet silahını bulduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك وجدت سلاح الجريمة |
- Kurbağa bulduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنك وجدت ضفدعاً |
Hayd Park'ta her yüz kovanda on iki uyuzböceği bulduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك وجدت 12 عثة لكل مئة في (هايد بارك) |
Gerçek bir iş bulduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنك حصلت على وظيفة حقيقية |