Danse öğretmeni buldum. Bir deve bulmak kolay olmuyor. | Open Subtitles | لقد حصلت على مدرس الرقص إنه ليس من السهل الحصول على جمل |
Güvenlik kamerası bulmak kolay olmayacak. | Open Subtitles | أعتقد بأنه سيكون من الصعب إيجاد كاميرا أمنية |
- Bir ev bulmak kolay olmalı. - Ama değil! | Open Subtitles | يحسب المرء أنه من السهل العثور على سكن جديد لكن هذا غير صحيح |
Trav'e ulaşmaya çalışıyorum ama telefonu açmıyor bu yüzden onu bulmak kolay olmayacak. | Open Subtitles | حسناً، كنتُ أحاول الاتّصال بـ (ترافيس)، لكنّه لا يردّ، لذا لن يكون إيجاده سهلاً. |
Burayı bulmak kolay olur dediğini sanmıştım. | Open Subtitles | أذكر أنّك أخبرتني أنّه يسهل إيجاد هذا المكان |
Şu anda fosil yakıtlar kullanıyoruz çünkü onları bulmak kolay ve bunu yapabiliyoruz. | TED | حالياً نحن نحرق الوقود الأحفوري لأنه من السهل العثور عليه، ولأننا نستطيع ذلك. |
Yolculuğa çıkmak için 100 tane neden bulmak kolay... ama yaşamak için sadece bir neden yeter. | Open Subtitles | من السهل ايجاد مائة سبب للقيام بالرحلة.. ولكن تحتاج لسبب واحد حت تعيش |
Güvenilir birini bulmak kolay değil. | Open Subtitles | ليس من السهل أن تجد شخصا يمكن الوثوق به |
Bu karmaşada mücadeleye ait iz bulmak kolay olmayacak. | Open Subtitles | عجباً، لن يكون من السهل إيجاد أدلة على صراع في هذه الفوضى. |
Tek bir asker.bulmak kolay olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون سهلا العثور على شخص ما بالذات اذا كان جنديّا ان العثور عليه |
Onu bulmak kolay olacak. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ يَكُونَ سهلَ إيجاده |
Amerika enformasyon teknolojisinde dünyada başı çekiyor bu alanda yüksek maaşlı işler bulmak kolay. | Open Subtitles | تقود الولايات المتحدة العالم فى تكنولوجيا المعلومات حيث من السهل الحصول على وظائف بمرتبات مرتفعة |
Yanıtları bulmak kolay olmayacak, hükümet işin içindeyken olmaz. | Open Subtitles | ليس من السهل الحصول على اجوبة حالياً ليس الا اذا تأكدت الحكومة |
Tamam, itiraf ediyorum ama iş bulmak kolay değil. | Open Subtitles | حسناً، أعترف، لكن ليس من السهل الحصول على عمل. |
Tarafsız bir jüri bulmak kolay olmayacaktır. | Open Subtitles | لذا فمن الصعب إيجاد هئية محلّفين تتسم بالموضوعية. |
Kaçan zeki bir adamı bulmak kolay değildir. | Open Subtitles | من الصعب إيجاد هارب بهذا الذكاء |
- Böyle küçük bir kasabada başka bir düğün organizatörü bulmak kolay oldu mu? Hayır. | Open Subtitles | كان من السهل العثور على منظمة زفاف آخرى ؟ |
O, aşağılık suçluların, saf ve güzel elmaslarının satışından kazandıkları pis paraları değiştirmelerine yardım eder banka hesaplarını bulmak kolay ama kasadaki elmasları bulmak zor. | Open Subtitles | يقوم بمساعدة المجرمين الخبثاء بتصفية ملايينهم إلى ألماس جميل ونقي من السهل العثور على حسابات بنكية ولكن من الصعب الحصول على خزائن مليئة بالألماس |
Onu bulmak kolay olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون إيجاده سهلاً. |
Senin gibi birini bulmak kolay değil. | Open Subtitles | -لم يسهل إيجاد رجل مثلك" ." |
- Hepimiz varız. Bu dağınıklıkta Tolkien'i bulmak kolay olmayacak. | Open Subtitles | لن يسهل إيجاد (تولكين) في تلك المعمعة. |
Satışın kaydı olsa bile onu şimdi bulmak kolay olmayacak. | Open Subtitles | حتى وإن كانوا يبقون سجلات البيع لن يكون من السهل العثور عليه |
Doğru insanı doğru zamanda bulmak kolay değil. | Open Subtitles | ليس من السهل ايجاد الشخص المناسب في الوقت المناسب |
Ancak son teknoloji ürünü olan her şey gibi finansal destek bulmak kolay değil. | Open Subtitles | لكن كأي عمل يحتاج رأس مال ليس من السهل ايجاد التمويل |
Ama onları burada bulmak kolay değil. | Open Subtitles | لكن ليس من السهل أن تجد كاميرا هنــا |
Aşıyı durdurup elektriği yönlendirecek mineraliz bir çözüm bulmak kolay olduğundan değil tabii. | Open Subtitles | لم يكن من السهل إيجاد هذا الحل المعدني والذي بإمكانه أن يمنع اللقاح و يوصل الكهرباء. أتمنى ألّا تستخدم كلمة "لقاح". |
Bu lanet savaşın tam göbeğinde, belirli bir eri bulmak kolay olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون سهلا العثور على شخص ما بالذات اذا كان جنديّا ان العثور عليه |
Gecenin bu saatinde bir yer bulmak kolay olmayacak. | Open Subtitles | هو لَنْ يَصْبحَ سهلَ a إكتشافات حصارِ إلى هذه الساعاتِ. |