Doktor raporu onu bulmamızdan üç saat önce öldüğünü söylüyordu. | Open Subtitles | تقرير الطبيب الشرعي وضّح انه قد توفّي قبل 3 ساعات من عثورنا عليه |
Efendi, onları bulmamızdan ötürü memnun olacaktır. | Open Subtitles | سيسرّ السيد عثورنا عليهما |
Konu şu ki, Dixon'ın elmasları soruşturmaya gittiği zamanlar bizim kasayı bulmamızdan önceye geliyor. | Open Subtitles | (حين جاء (ديكسون" "ليسأل عن الألماس "كان ذلك قبل عثورنا على صندوق ودائعه" |
Mermilerde parmak izi bulmamızdan mı endişelendi ki? | Open Subtitles | أكان قلقلاً من إيجادنا لبصمات أصابع على الرصاص؟ |
Bir şey bulmamızdan endişe etmiyor gibi. | Open Subtitles | لا يبدو عليه القلق بشأن إيجادنا لأي شيء |
Konu şu ki, Dixon'ın elmasları soruşturmaya gittiği zamanlar bizim kasayı bulmamızdan önceye geliyor. | Open Subtitles | حين جاء (ديكسون)" "ليسأل عن الألماس "كان ذلك قبل عثورنا على صندوق ودائعه" |