Asi ajanlarını ona kadar izledim.Şimdi o gizli üssü bulmam için tek bağlantım. | Open Subtitles | لقد تتبعت جواسيس الثوار إليها الآن هي وسيلتى الوحيدة لإيجاد قاعدتهم السرية |
Aslında, onların bu karargaha adapte edilmesinin bir yolunu bulmam için istekte bulunuldu. | Open Subtitles | كنت مشجّع لإيجاد طريق لدمجهم إلى هذه القيادة |
Anladım da bunun Kupa'yı bulmam için ne yardımı olacak? | Open Subtitles | أنا أفهم، ولكن كيف لهذا أن يساعدني في إيجاد الكاس |
Onlar beni bulmadan benim birisini bulmam için zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | انا بحاجة الى الوقت للعثور على احدٍ قبل ان يعثروا علي |
Ne kadar çok çalıştığımı bildiğin halde sırf bunu bulmam için beni kovdun. | Open Subtitles | بل أنك طردتني بمعرفة أنني لم أعمل بشدة فقط لأجد هذا الشيء اللعين |
Araştırmamı yaptım, buraya taşındığımızda bunun seni bulmam için elime geçen fırsat olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لكنني بحثت عنك, وعندما انتقلنا إلى هنا عرفت ان هذه هي فرصتي لإيجادك |
Ölüyor ve... oğlunu bulmam için... benden yardım istedi. | Open Subtitles | إنه على وشك الموت و هو مريض و لقد طلب أن أساعده في العثور على ابنه |
- Bekle bir saniye. Bu adamı bulmam için İtalya'ya gitmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتطلب مني أن أذهب إلى إيطاليا لأبحث عن هذا الرجل؟ |
Chuck ve Larry ruh ikizimi bulmam için bana ilhâm verdiniz. | Open Subtitles | ألهمتَني للإرادة لإيجاد خليلِي. حيثما هو قَدْ يَكُون. |
Hangara giden en hızlı yolu bulmam için bana zaman ver. | Open Subtitles | فقط أعطيني ثانية لإيجاد الطريق الأسرع إلى الحظيرة |
Annem tatilde okuyacak kusursuz bir kitap bulmam için beni kütüphaneye bıraktığında hiçbir şey ortada yokken sadece bana göründü. | Open Subtitles | امي تركتني في المكتبة لإيجاد افضل كتاب اقرأه في العيد والخروج من أي مكان، يبدو فقط بالنسبة لي. |
Chloe beni Trish Osborne adlı kadını bulmam için tuttu. | Open Subtitles | كلوي وضفتني لإيجاد أمرأة تدعى تريش أوسبورن |
Anlayış değil, oğlumu bulmam için yardım istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد عطفك أريدك أن تساعدني في إيجاد إبني |
Evet, ama bu parçayı bulmam için bana yardım etmen gerek. | Open Subtitles | نعم نعم,لكن عليك الآن أن تساعدني في إيجاد القطعة |
Biliyorum. Ama ben daha birinci sınıftayım... ve önümde başka bir bilet bulmam için dört senem var. | Open Subtitles | أعرف, لكنني طالبة جديدة و لدي أربع سنوات للعثور على بطاقة أخرى |
İş bulmam için bir ay süre verdi, yoksa ilişiğini kesecekti. | Open Subtitles | أعطاني شهرًا للعثور على عمل وإلا فسيوقف مصروفي. |
Ama Amy, bana bir de mutluluğu bulmam için halka açık bir şekilde izin verdiğinden, zaman zaman hayatta neşeyi tatmış oldum. | TED | ولكن لأن إيمي قد أعطتني تصريحًا علي الملأ لأجد السعادة، ها أنا ذا أشعر بالسعادة من وقت لآخر. |
Bakın benden sizin birlikte paylaştığınız bir fantazi dünyasında var olan küçük bir kızı bulmam için adam ve kaynak ayırmamı istiyorsunuz. | Open Subtitles | أنظر , أنتما تطلبا من أن أجد قوة بشرية ومصادر لأجد فتاة صغيرة لم تكن موجودة لقد إشتركتم في اللعب بعالم الخيال حول ذلك |
Kiracı bulmam için bana yalvardığını hatırlatırım. | Open Subtitles | هَلْ لي أَنْ يُذكّرُك بأنّك إستجديتَني لإيجادك a أَجّرَ. |
Bana doğru yolu bulmam için yardım ettiği gibi bundan sonra bizimle kalman için sana rehberlik edecek. | Open Subtitles | كما ساعدني في إيجاد طريقي، سيساعدك في العثور على مكانك بيننا |
Rüyamın, seni burada bulmam için bana yol gösterdiğine inanıyorum. | Open Subtitles | واثق من انه قادني الى هنا لكي أجدك |
Şu an suçsuz durumdasın ve sorularıma cevap verip adamlarımı bulmam için gereken yakıtı verirsen bu böyle devam eder. | Open Subtitles | أياديك نظيفة، و يمكنك البقاء على هذا الطريق شريطة أن تجيب على أسئلتي و تعطي سفينتي الوقود الذي تحتاجه لأيجاد رجالنا |
Bir yolunu bulmam için bana biraz süre ver. | Open Subtitles | أعطنى بعض الوقت لاجد طريقه للخلاص من هذا |
Yolumu bulmam için bana yardım etmeni umuyordum. | Open Subtitles | آمل انك تستطيع أن تساعدنى فى العثور على طريقى |
Ama ben daha birinci sınıftayım... ve önümde başka bir bilet bulmam için dört senem var. | Open Subtitles | ولديّ أربع سنوات لكي أعثر على تذكرة آخرى. |