| Başından geçen bu uhrevî deneyimi onu devrim niteliğindeki bir başka buluşa sevk edecekti. | Open Subtitles | رؤياه الغير ارضيه قادته فيما بعد الي اختراع اخر ثوري |
| Sana heyecan verici bir buluşa tanıklık etme şansı vereyim. | Open Subtitles | لحد علمك , نحن قريبون من اختراع مثير |
| bilinmeyen herşey bir buluşa dönüyor: | Open Subtitles | كيف يحول المعرفة الي اختراع |
| Ve bence artık bu sıradışı buluşa göz atmanın zamanı geldi. Bu insanlık tarihinde yapılmış ilk daimi hareket makinesi. | Open Subtitles | وحان الوقت لإلقاء نظرة على هذا الإختراع المذهل هذه هي أول آلة دوران مستمر في تاريخ البشرية |
| Bu buluşa ne deniyor? | Open Subtitles | ماذا تسمى هذا الإختراع ؟ |
| Şu buluşa bakın. | Open Subtitles | أنظر الى هذا الإختراع |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 