| Soygun, silahlı soygun, uyuşturucu bulundurma ve satma. | Open Subtitles | السرقة والسطو المسلح, وحيازة وامتلاك مع القصد. |
| Bir kaçağı sakladığınız, federal memuru tehdit ettiğiniz uyuşturucu bulundurma ve satışı, posta yolsuzluğu, kimlik hırsızlığı ve burada bulacağımıza emin olduğum başka şeylerden dolayı alayınızı hapse tıkacağız. | Open Subtitles | سوف نأخذكم جميعاً لإيواء هارب وتهديد ضابط وحيازة وتوزيع مخدرات , وإحتيال بريدي وسرقة هوية وأمور أخرى سوف نجدها بالتأكيد هنا |
| Öyleyse, Jack Porter, satma amaçlı uyuşturucu bulundurma ve silah bulundurma suçlarından tutuklusun. | Open Subtitles | (إذا (جاك بورتر أنت رهن الإعتقال لحيازة بقصد التوزيع وحيازة سلاح ناري |
| Dr. Mara Summers, hırsızlık yasal olmayan ilaç bulundurma ve görevi kötüye kullanmadan tutuklusunuz. | Open Subtitles | (دكتورة (مورا سامرز أنت رهن الإعتقال بتهمة السرقة وحيازة عقاقير غير قانونية |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 