Beni yolda tutmaya kararlıydı ancak on sekizinde baba olmam buna dahil değildi. | Open Subtitles | كانت مصممة على إبقائي في المسار وذلك لم يكن يتضمن أن أكون أباً في الثامنة عشر من العمر |
İstediğin buysa, seni yalnız bırakmak da buna dahil. | Open Subtitles | و يتضمن ذلك تركك وشأنك إذا كان ذلك ما تريدينه |
Tüm o şeytanı oluşumu ben yaptım, Abaddon'da buna dahil. | Open Subtitles | بنيت الكيان الشيطاني كاملا بيدّي ابادون من ضمنهم |
Üslerim de buna dahil, bu arada. | Open Subtitles | ومن ضمنهم المشرف الخاص بي،بالمناسبة |
Telefonlar dinleniyordu, Batıdaki Alman Başbakanı'nın telefonu da buna dahil, ayrıca apartmanlar da dinleniyordu. | TED | تُنصِّتَ على الهواتف، من ضمنها هاتف مستشار ألمانيا في الغرب، وكثيرًا حتى الشقق. |
Kristi Holt'un ve Luis Delgado'nun olayları da buna dahil. | Open Subtitles | بما فيهم الاشياء المسروقة من كريستى هولت و لويس دالجادو |
Doğanın molekülleri her yerde. Petrol dediğimiz, ayrışıp siyah karışımlara dönüşen moleküller de buna dâhil. | TED | الجزيئات الطبيعية موجودة في كل مكان، بما في ذلك الجزيئات التي تحللت إلى هذا المزيج الأسود الذي يدعى بترول. |
Dava mahkemeye giderse alacağın... para da, buna dahil değil. | Open Subtitles | وذلك لا يتضمّن أجر المحكمة الذي ستجنيه إن وصلت القضية للمرافعة |
Beni ve abimi o yetiştirdi babam bizi sepetledikten sonra, bu yüzden bildiğim her şeyi ondan öğrendim, ortalığı birbirine katmak da buna dahil. | Open Subtitles | لقد ربّتني وأخي بعد أن هجرنا أبي، لذا فكلّ ما أعرفته تعلّمته منها بما في ذلك صنع فوضى |
Erkeklerin yatak odaları da buna dahil. | Open Subtitles | ذلك يضمن غرف الفتيان |
Topu yakalamak veya top çalmak buna dahil mi? | Open Subtitles | هل ذلك يتضمن ذلك رمي،مسك،أو القيام بعرقلة؟ |
Ama aynı zamanda umutlarınız ve hayalleriniz de buna dahil, olabileceğiniz tüm sizler ve tüm diğer insanlar da dahil ve kim olduğunuzu anlatan biyografinizde yazanlar da. | TED | و لكن هذا يتضمن أيضاً كل آمالك وأحلامك، كل ما يمكن أن تكونه، ويتضمن كل الأشخاص الآخرين والأشياء الموجودة في سيرة حياة شخصيتك. |
- Kendini öldürtmek buna dahil değil. | Open Subtitles | أفضل ما لديك لا يتضمن أن تقتل نفسك |
Bana işkence yapmanın buna dahil olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعلم أن شغلكِ يتضمن تعذيبي؟ |
ALIHASSANSALAMI'NIN197 9'DA ÖLDÜRÜLMESİ DE BUNA DAHİL. | Open Subtitles | من ضمنهم (على حسن سلامة) في 1979 ترجمة نجمة |
Victor Caron da buna dahil. | Open Subtitles | من ضمنهم فيكتور كارون |
Geliştirilmiş multimedya süt kutuları da buna dahil. | Open Subtitles | نستخدم آخر التقنيات من ضمنها أحدث علبة حليب متطورة متعددة الوسائط |
Gözleri bilgisayara yaklaştığı an herkesi öldürürüz Jake de buna dahil. | Open Subtitles | إذا اقتربت عينه من الكمبيوتر... سنقتلهم جميعا بما فيهم هو |
Bana inanılmaz çok şey kattılar, buraya gelmem de buna dâhil. | TED | لقد أعطوني الكثير، بما في ذلك إحضاري إلى هنا. |
Baştan uyarayım, Pete Campbell da buna dahil. | Open Subtitles | وعلي أن أحذرك, أن الفريق يتضمّن بيت كامبل |