"bunu biliyordu" - Traduction Turc en Arabe

    • يعلم ذلك
        
    • يعرف ذلك
        
    • عرف ذلك
        
    • يعرف هذا
        
    • علم ذلك
        
    • يعلم هذا
        
    • عرفت هذا
        
    • علِم بذلك
        
    • عَرفَه
        
    • علمت ذلك
        
    • أنّها تعرف
        
    • يعلمون هذا
        
    • عرف هذا
        
    Bize yük oluyordu. Bizi yavaşlatıyordu ve o da bunu biliyordu. Open Subtitles كان جسداً ميتاً وكان يحثنا على العودة ، وكان يعلم ذلك
    Onu hapishaneye attırdığımı biliyordu. bunu biliyordu. Open Subtitles كان يعلم أنني سحبت جميع السلاسل , كان يعلم ذلك
    Ümit her şeydir ve benim oy verdiğim Başkan bunu biliyordu. Open Subtitles الأمل هو كلّ شيء و الحاكم الذي إنتخبته كان يعرف ذلك
    Bunu o lanet olası büyük babası da biliyordu. bunu biliyordu. Open Subtitles ،جدها الوغد العجوز، عرف ذلك كان يعرف ذلك
    Bu zaten işe yaramayacaktı, canım. Doktor bunu biliyordu. Open Subtitles لم يكن الأمر لينجح أبداً يا عزيزتي، والدكتور كان يعرف هذا
    Hitler bunu biliyordu ve... ...Wagner'ı bütün Nazi ve Aryanların harika hissetmesi için kullandı. TED وقد علم ذلك هتلر فاستخدم وانجر لكي يجعل جميع النازيين يشعرون بالفخر والسعادة
    Fakat hepimiz ondan çok korkmuştuk ve o bunu biliyordu. Open Subtitles ولكننا كنا خائفين جداً ، وقد كان يعلم ذلك
    Fakat hepimiz ondan çok korkmuştuk ve o bunu biliyordu. Open Subtitles ولكننا كنا خائفين جداً ، وقد كان يعلم ذلك
    Kanıtlarla oynadığında rozetini kaybetti, bunu biliyordu. Open Subtitles عندما تلاعب بالأدلة صادرت شارته إنه يعلم ذلك
    23'te bir şansı vardı, ve o, bunu biliyordu. Open Subtitles إحتمالات الخسارة 23 إلى 1 و هو يعلم ذلك.
    Ümit her şeydir ve benim oy verdiğim Başkan bunu biliyordu. Open Subtitles الأمل هو كلّ شيء و الحاكم الذي إنتخبته كان يعرف ذلك
    Sansa olmadan bir hiçti... bunu biliyordu. Open Subtitles لا, لا, بدون سانسا كان لا شيء, انه يعرف ذلك
    İmzalaması için beni kullanıyordun. O odadaki herkes de bunu biliyordu. Open Subtitles كنت طعما كي يوقع معك كل من في تلك الغرفة عرف ذلك
    bunu biliyordu. Burada olmamalıyız. Open Subtitles لقد عرف ذلك نحن لا يجب ان نكون هنا
    Hayır. Parmak izleri vardı, ama o da bunu biliyordu. Open Subtitles لا, بصماته على الحقيبة لكنه كان يعرف هذا
    Telefonunu dinledik. Şerefsiz herif. bunu biliyordu. Open Subtitles تلقينا اتصال اعتراض يا له من غبي، لقد علم ذلك
    ve belli ki grubundan biri bunu biliyordu. Open Subtitles -وهناك أحداً من فريقكِ يعلم هذا -ليس أنا
    Dahası endüstri bunu biliyordu en azından çoğu endüstri bunu biliyordu ve bu riskleri küçümsemeye çalıştılar. Open Subtitles علاوة على ذلك الصناعة عرفت هذا على الاقل معظم الصناعات أصبحت تعرف ذلك
    Nereden öğrendi bilmiyorum ama Barrow bunu biliyordu. Open Subtitles ولكنني لا أعلم لماذا ولكن (بارو) علِم بذلك
    Harika falan değildi ve Maeby bunu biliyordu. Open Subtitles [راوي] هو ما كَانَ عظيمَ، وMaeby عَرفَه.
    Çünkü onlar saçmalıktı ve FBI bunu biliyordu. Open Subtitles لأنها كانت ترهات والمباحث الفدرالية علمت ذلك
    - bunu biliyordu evet ama 20 yıl... Open Subtitles أنّها تعرف. لكن 20 سنة...
    Yaralılara müdahale etmek neredeyse imkansızdı ve yaralılar da bunu biliyordu ve arkadaşlarından intihar edebilmek için el bombası istiyorlardı ve yürüyemeyecek derecede yaralı olanların dörtte üçü bu şekilde intihar edebilmişti. Open Subtitles لقد كان من المستحيل تقريباً أن يعنوا بجرحانا والجرحى الذين كانوا يعلمون هذا كانوا يسئلون رفاقهم أن يساعدونهم فى الأنتحار لقد شاهدت 3 أو 4 جرحى كانوا عاجزين عن المشى أنتحروا بتلك الطريقه
    Aşağılık herif bunu biliyordu. Open Subtitles و ابن اللعينة عرف هذا لم توجد طريقة لكي نعرف

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus