"bunu biliyorlar" - Traduction Turc en Arabe

    • يعرفون ذلك
        
    • يعلمون ذلك
        
    • يعرفون هذا
        
    • يعلمان ذلك
        
    • لأنهم يدركون
        
    bunu biliyorlar. Yüzündeki ifadeyi gördün mü? Open Subtitles أنهم يعرفون ذلك هل رأيتي التعبير على وجهه؟
    Hala bir satıcısın ve onlar da bunu biliyorlar. Open Subtitles مازالت محادثة مبيعات, و هم مازالوا يعرفون ذلك
    O insanlar yüzeysel olabilirler, ama bunu biliyorlar. Open Subtitles أولئك الناس قد يكونون سطحيين، لكنهم يعرفون ذلك
    Bu şeylere bizim silahlarımız etkili olabilir ve şimdi onlar bunu biliyorlar. Open Subtitles هذه الاشياء يمكن ان توذيها اسلحتنا والان هم يعلمون ذلك
    Onurlu davrandım ve bence bunu biliyorlar. Open Subtitles لقد كنت مُشرّفا و أعتقد أنّهم يعلمون ذلك
    bunu biliyorlar ama bu çirkin suçlamaları yapmakta ısrar ediyorlar. Open Subtitles وهم يعرفون هذا. لكنهم مازالوا مستمرون في هذه الاتهامات الشنيعه.
    Onların tanıkları daha güçlü ve bunu biliyorlar. Open Subtitles الشهود الذين يدعمونها أفضل من شهودنا و هما يعلمان ذلك
    Takımıma gelince, sıfır toleranslıyım ve bunu biliyorlar. Open Subtitles عندما يعرف فريقي لن اتحمل وهم يعرفون ذلك
    Castililer var olma mücadelesinde insanlardan daha iyi, bunu biliyorlar. Open Subtitles كاستيتهان تتلائم بشكل أفضل من أجل البقاء أكثر من البشر وهم يعرفون ذلك
    Çünkü peşlerindeyim ve bunu biliyorlar. Open Subtitles هذا لأنني أحاول فضح أمرهم وهم يعرفون ذلك.
    Bölgemizdesiniz ve bunu biliyorlar. Open Subtitles إنهم يحاولون وضع مشاكل لنا، ليس لكم أنتم في منطقتنا وهم يعرفون ذلك.
    Gerçekten bir seçenekleri yok, ve sanırım bunu biliyorlar. Open Subtitles ليست لديهم فرصة حقا واظنهم يعرفون ذلك
    Sor bakalım o iyi dostlarına, bunu biliyorlar mı? Open Subtitles إسأل أصدقائك الطيبين إذا يعرفون ذلك
    Artık bunu biliyorlar, yani buya öylece dalıp giremezler... Open Subtitles إنّهم يعرفون ذلك الآن، لذا لن يأتوا ويقتحوا هذا المكان...
    bunu biliyorlar, bu riski asla almazlar. Open Subtitles إنهّم يعلمون ذلك ، لن يخاطروا بهذا الأمر
    Hayatını kurtarmaya çalıştım. bunu biliyorlar değil mi? Open Subtitles لقد حاولتُ إنقاذها و هم يعلمون ذلك ، صحيح ؟
    Beni geri göndermeleri bir hataydı, ve bunu biliyorlar. Open Subtitles إرسالي إلى هنا خطأ هم يعلمون ذلك
    bunu biliyorlar. Open Subtitles إنها كلمع السراب، إنهم يعلمون ذلك
    Tehlikeli bir iş yapıyorlar. bunu biliyorlar. Open Subtitles إنهم يقومون بعمل خطير و كانوا يعرفون هذا
    bunu biliyorlar ve bu haraketlerinin değişmesine sebep olacak. Open Subtitles إنهم يعرفون هذا ، وهذا سيغير من أفعالهم
    Ve Spencer da Vern de bunu biliyorlar. Open Subtitles أتعلم ذلك ؟ و (سبينسر) و (فيرن) يعلمان ذلك
    Neticede Amerikayla savaşmaya bir başladılar mı her şey bitecek bunu biliyorlar. Open Subtitles لأنهم يدركون أنه عندما تبدأ الحرب مع الأمريكـيين، فسينتهي كل شيء.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus