Lütfen bunu düzeltmek için basabileceğin bir düğme olduğunu söyle. | Open Subtitles | ..أرجوك أخبرني أن هنالك زراً يمكنك الضغط عليه لإصلاح هذا.. |
Lütfen bana bunu düzeltmek için basabileceğin bir düğme olduğunu söyle. | Open Subtitles | ..أرجوك أخبرني أن هنالك زر يمكنك الضغط عليه لإصلاح هذا.. |
Bu kadınla işleri gerçekten batırdım, ve bunu düzeltmek için bu tek şansım. | Open Subtitles | لكنني فعلاً أفسد الأمور مع تلك المرأة وهذه هي فرصتي الوحيدة لإصلاح ذلك |
ve bunu düzeltmek için elimizden geleni yaptığımızı söyle ve de özür dile. | Open Subtitles | وسنفعل كل ما يمكننا فعله لإصلاح ذلك وأنكِ آسفة |
Herkes hayatında bir hata yapar ve bunu düzeltmek için bir fırsatları olur. | Open Subtitles | الجميع يقترفُ خطئًا جسيمًا في الحياة وفرصة واحدة لتصحيح الأمر |
Sadece bunu düzeltmek için ne yapmam gerektiğini söyle, yapacağım. | Open Subtitles | فقط اخبريني ما تريديه مني لأصلح هذا و سأفعله |
İyi bir adama iftira atıldığı için kendimi berbat hissediyorum ama bunu düzeltmek için ne gerekiyorsa yaparım. | Open Subtitles | أشعر بالسوء لأنه تم تلطيخ سمعة رجل شريف, لكنني سأفعل ما يلزم لتصحيح ذلك. |
bunu düzeltmek için bir şeyler yapmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أفعل شيئاً لتصحيح هذا الوضع |
Ve şimdi bunu düzeltmek için bir fırsatım var.Ama yardımın gerekli. | Open Subtitles | وعندى فرصة لتصحيحه, لكنى أحتاج الى مساعدتك. |
Herhangi birinin bunu düzeltmek için bir şey yapabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هناك أي شيء يمكن لأي أحد فعله لإصلاح هذا. |
Herhangi birinin bunu düzeltmek için bir şey yapabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هناك أي شيء يمكن لأي أحد فعله لإصلاح هذا. |
Peki, bunu düzeltmek için tek yol Phoebe ücretsiz diliyorum iblis elde etmektir. | Open Subtitles | حسناً ، الطريقة الوحيدة لإصلاح هذا هي (أن نجعل المشعوذة تتمنى تحرير (فيبي |
Hem bunu düzeltmek için söyleyebileceği hiç bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك اي شيء يمكن قوله لإصلاح هذا. |
bunu düzeltmek için tek bir şey yapabilirsin. Bekle. | Open Subtitles | و الشيء الوحيد الذي يمكنكِ فعله لإصلاح ذلك هو الإنتظار |
Artık bunu düzeltmek için elimden hiçbir şey gelmez. | Open Subtitles | والآن لا يُمنكنني... لا يُمكنني فعل أيّ شيء لإصلاح ذلك. |
bunu düzeltmek için elimden ne geliyorsa yapacağım. | Open Subtitles | سوف افعل اي شي استطيعه لإصلاح ذلك |
Ve şimdi o gitti. Ve bunu düzeltmek için yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | والآن بعد وفاته، لا يوجد أيّ شيء بإمكاني فعله لتصحيح الأمر. |
Ve halâ bunu düzeltmek için yeterli zaman olup olmadığını merak ediyorum. | Open Subtitles | وتسائلتُ لو كان هناك وقتٌ كافٍ لتصحيح الأمر |
Sadece bunu düzeltmek için ne yapmam gerektiğini söyle, yapacağım. | Open Subtitles | فقط اخبريني ما تريديه مني لأصلح هذا و سأفعله |
O yüzden bunu düzeltmek için acilen ameliyata almamız gerek. | Open Subtitles | لذا... علينا إجراء جراحة عاجلة لتصحيح ذلك على الفور. |
bunu düzeltmek için ne yapabilirim? | Open Subtitles | ماذا يمكن أن أفعل لتصحيح هذا ؟ |
bunu düzeltmek için ameliyat olması gerekiyor. | Open Subtitles | سيتطلب الأمر وهذا لتصحيحه جراحية عملية |
- bunu düzeltmek için ne yapabilirim? | Open Subtitles | -الحب يبنى على تضحيات ليست الدولارات ماذا علي أن أفعل لأصلاح الأمر؟ |
bunu düzeltmek için ne yapabilirim? | Open Subtitles | اوه ما الذي يمكنني القيام به لجعل هذا أفضل؟ |