Yanlış bir şey söylemiş olabilirsin ama Bunu düzeltmenin bir yolu var. | Open Subtitles | ربما كنت قد قال الشيء الخطأ، ولكن هناك طريقة لإصلاح هذا. |
Bunu düzeltmenin tek yolu her şeyi yok etmek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لإصلاح هذا هو تدمير كل شيء. |
24 saati olduğunu söylüyordu, ama çabucak Bunu düzeltmenin yolunu bulamazsak... | Open Subtitles | قالت لديها 24 ساعة ولكن إن لم نجد الطريقة لإصلاح هذا عاجلاً |
- Bunu düzeltmenin bir yolu olmalı. | Open Subtitles | حسناً، لابد وأن هناك طريقة لإصلاح ذلك |
Ama Bunu düzeltmenin bir yolunu bulacağım. Bodrumda zaman makinen mi var? | Open Subtitles | .لديّ طريقة لإصلاح ذلك - أتملكين آلة للزمن في قبوكِ؟ |
Sana yardım edebilirim. Bunu düzeltmenin bir yolunu bulabiliriz. | Open Subtitles | يمكنني مساعدتك يمكننا إيجاد وسيلة لإصلاح الأمر |
Ancak Bunu düzeltmenin bir yolunu bulmak çok geç değildir. | Open Subtitles | ولكن لم يفت الأوان للعثور على طريقة لتصحيح هذا |
ve sana Bunu düzeltmenin bir yolunu bulacagima söz vermistim. | Open Subtitles | ولقد وعدتك بأني سأجد حلا لإصلاح هذا |
Bunu düzeltmenin bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | اسمع، سوف أجد وسيلة لإصلاح هذا |
Bunu düzeltmenin bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | ساجد طريقة لإصلاح هذا |
Bunu düzeltmenin bir yolunu bulacağım. | Open Subtitles | سأجد طريقة لإصلاح هذا |
Bunu düzeltmenin başka bir yolu olmalı. | Open Subtitles | -لابد أن هناك طريق لإصلاح هذا |
Bunu düzeltmenin bir yolu varsa, Gibbs ve Carrie onu bulacaktır. | Open Subtitles | إذا كان هناك طريقة لإصلاح ذلك جيبز) و (كاري) سيعثرون عليها) |
Bunu düzeltmenin bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هناك طريقة لإصلاح ذلك |
Bunu düzeltmenin bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هناك طريقة لإصلاح ذلك |
Bunu düzeltmenin bir yolunu bulacağız. | Open Subtitles | سوف نجد طريقة لإصلاح ذلك |
Bunu düzeltmenin bir yolu var. | Open Subtitles | هناك طريقة لإصلاح ذلك |
Bunu düzeltmenin bir yolu var. | Open Subtitles | هناك حل واحد لإصلاح الأمر |
- Belki Bunu düzeltmenin bir yolu vardır. | Open Subtitles | ربما هناك سبيل لإصلاح الأمر |
- Belki Bunu düzeltmenin bir yolu vardır. | Open Subtitles | ربما هناك سبيل لإصلاح الأمر |
Bunu düzeltmenin bir yolunu bulacağız. | Open Subtitles | سوف نجد طريقة لتصحيح هذا. |
Bunu düzeltmenin bir yolu olmalı. | Open Subtitles | حتماً هناك وسيلة لتصحيح هذا |