Tek suçum sizi terk etmekti, bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | الغلطة الوحيدة التي فعلتها هي رحيلي. أعترف بذلك |
Fakat en büyükleri olan Bayan Bennet çok hoştu, bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | ولكن الأنسة بنيت الكبرى ,فى غاية الجمال أعترف بذلك |
Primadonna olduğumu biliyorum. bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | تباً , أعرف أننى ثرثار أعترف بذلك |
Bu sorumluluk, bu ofiste buraya ait, ve bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | تلك المسؤولية، إذن، هي على هذا المكتب، وأنا أقبل ذلك لا يمكن أن يكون هناك تبييض للجرائم في البيت الأبيض |
Kısıtlı biri ve bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | فهو أبدا ستعمل تغير. وهو محدود وأنا أقبل ذلك. |
bunu kabul ediyorum. Geriye dönüp bunu değiştiremem. | Open Subtitles | اعترف بذلك,لا أستطيع ان أعود و اغير ذلك |
- bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | انا اقبل ذلك |
Tamam. O tuhaf bir kız bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | أنظر، هي فرخه صغيره وغريبة سأصدقك في هذا |
Ben çok iyi birisi değilim. bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | أنا لست رجلاً لطيفاً جداً أعترف بذلك |
Tamam, bunu kabul ediyorum. Beni yere düşürdü ve ben de onu çektim ama durdurdular. | Open Subtitles | أعترف بذلك كان بوسعي قلب الوضع، |
Tamam, yeteneğin var. bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | حسناَ, أنت حصلت على ماتريد أعترف بذلك. |
Uyuşturucu kullandım, bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | كان بحوزتي مخدرات، أعترف بذلك. |
Her anlamda yanlıştı ve kesinlikle bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | لقد كان خطأ مني على عدة مستويات... تماماً، أنا أعترف بذلك الآن. |
Evet, bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | نعم, أعترف بذلك. |
bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | أنا لن أعترف بذلك. |
Bunu bir iddia olarak alıyorum, Dee ve bunu kabul ediyorum. - Günün sonuna kadar onu tavlayacağım. | Open Subtitles | حسناً , أنا أخذ ذلك كتحدي يا دي وأنا أقبل ذلك التحدي |
bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | أقبل ذلك |
bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | أقبل ذلك |
Bak, belki bir kaç hata yaptım. bunu kabul ediyorum, tamam mı? | Open Subtitles | قد أكون اخطأت ، اعترف بذلك |
Çakmak bana ait, bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | الولّاعة ملكي، اعترف بذلك. |
bunu kabul ediyorum, Harvey'in maaş bordrosunu fotokopi makinesine koyanın ben olduğumu da söyleyim bari. | Open Subtitles | اعترف بذلك ربما ايضا اخبرها انني وضعت راتب (هارفي) داخل آلة الطباعة في المقام الأول |
Tamam. O tuhaf bir kız bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | أنظر، هي فرخه صغيره وغريبة سأصدقك في هذا |