Bunu söylemek istemezdim ama bir süre görüşmesek iyi olabilir. | Open Subtitles | أكره أن أقول هذا ولكن أظن أنه علينا أن نبتعد عن بعضنا لفترة |
Bu tarz şeyler hep yavaş işler. Ayrıca Bunu söylemek istemezdim fakat; | Open Subtitles | بطء تحقيق العدالة وكلّ هذا أكره أن أقول هذا |
Bunu söylemek istemezdim Alta ama o adamın tam yedi gezegen sisteminde adı çıkmıştır. | Open Subtitles | أكره أن أقول هذا يا "آلتا" ولكن ذاك الرجل قد وصل صيته السيء إلى سابع نظام شمسي |
Bunu söylemek istemezdim ama bu esrar değil. | Open Subtitles | .. أكره أن أخبرك بهذا، ولكن هذه ليست مخدرات |
Bunu söylemek istemezdim ama kasabanın yarısı profile uyuyor. | Open Subtitles | اسمع، أكره قول ذلك ولكن نصف سكان هذه البلدة يطابقون توصيفكم |
Baba, Bunu söylemek istemezdim, ama zibidi kardeşim haklı olabilir. | Open Subtitles | أكره قول هذا لكن أخي المتخلف محق |
Mozzie, Bunu söylemek istemezdim ama sanırım doğru fikir aklına önceden gelmiş. | Open Subtitles | موزي) أكره أن أقول هذا) لكن أظن أنك ذكرت الحل من قبل |
Size Bunu söylemek istemezdim ama bu söyledikleriniz sadece filmlerde olur geri zekalılar. | Open Subtitles | أكره أن أخبرك هذا لكن الحياة ليست كلأفلام أيتها المغفلة |
Bunu söylemek istemezdim ama o öldü... | Open Subtitles | أكره أن أخبرك هذا |
Bunu söylemek istemezdim ama böyle olacağını söylemiştim sana. | Open Subtitles | رباه، أكره قول ذلك ولكني حذرتك. |
Sam, Bunu söylemek istemezdim, ama sana inanmıyorum. | Open Subtitles | (سام) ، أكره قول ذلك ، لكنني لا أصدقك |
Bunu söylemek istemezdim ama çok akıllıcaydı, Tony. Ne o Kate? | Open Subtitles | (أكره قول هذا, لكن هذا كان ذكياً يا (طوني - ما هذا يا (كايت)؟ |