| Ve bunu yapan kişinin peşinden tek başına gideceğini düşünüyorsan çok yanılıyorsun. | Open Subtitles | وإذا كنت تعتقد أنك ذاهب بعد الشخص الذي فعل ذلك منفردا، هل يمكن أن لا ربما يكون أكثر خطأ. |
| Sen ve ben bunu yapan kişinin yakalanmasına yardım edebildik. | Open Subtitles | كان بوسعنا نحن الإثنان المساعدة بالقبض على الشخص الذي فعل ذلك |
| Louis Bowman'e suç atıldığını ve bunu yapan kişinin yakın zamanda Bronx'ta genç bir kadını daha öldürdüğünü düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن الان نعتقد بانه تم تلفيق التهمه له وان الشخص الذي فعل ذلك ايضاً قام باطلاق النار وقتل امرأة شابه في برونكس |
| bunu yapan kişinin de ondan eksik kalır bir yanı yok. | Open Subtitles | أى كان من فعل ذلك فهو ليس أفضل منه بأى حال |
| bunu yapan kişinin, Rus uydu konumlandırma birimine girebiliyor. | Open Subtitles | مهما يكن من فعل ذلك فقد كان لديه القدرة على دخول نظام القمر الصناعى الخاص بالروس |
| bunu yapan kişinin ölmesini ya da hapse girmesini istiyorum. Çocuklarının babasız kalmasını istiyorum. | Open Subtitles | حسناً أريد من فعل ذلك أن يموت أو يسجن |
| bunu yapan kişinin tıbbi bilgisi varmış. | Open Subtitles | أي من فعل ذلك فلديه تدريب طبي |