Yüz binlerce anonim sıradışıyı, Bunun gerçekleşmesi için çok sıkı çalıştıran şeydi. | TED | هي ما جعل مائة ألف من المميزين المجهولين يعملون بجهد لتحقيق ذلك. |
- Ünlü olmak için bu büyük şehre geldim. - Bunun gerçekleşmesi için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | أتيت إلى المدين الكبيرة لأصبح نجمة سأفعل أي شيء لتحقيق ذلك |
Bunun gerçekleşmesi için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل كل ما في استطاعتي لتحقيق ذلك. |
Belki de Bunun gerçekleşmesi için 10-15 yıl daha beklememeliyiz. | TED | متى سنقوم بفعلها؟ ربما لا يجب علينا الإنتظار ما بين عشر إلى 15 سنة ليحدث ذلك. |
Hikâyem bu filmde konu edilmesine rağmen, Bunun gerçekleşmesi için çok uğraşan yüzlerce stajyerden sadece biriyim. | TED | كما ترون، رغم كون قصتي برزت في الفيلم، لقد كنت واحدة من مئات المتدربين الذين عملوا بجهد كبير لينجح الأمر. |
Bunun gerçekleşmesi için herşeyi yapacak Andrew'a bedelini ödemek dahil. | Open Subtitles | ،وهو سيفعل أي شئ لتحقيق ذلك "بما في ذلك الدفع ل "اندرو |