Umarım sen bana bunun mümkün olmadığını söylemeye çalışmıyorsundur, Michael, çünkü başarısızlık burada bir seçenek değil. | Open Subtitles | أنا آمل انك لا تخبرني أن هذا مستحيل مايكل لأن الفشل ليس خيارا هنا |
Yani, bunun mümkün olmadığını biliyorum, ama öyle. | Open Subtitles | ...أعني أن هذا مستحيل لكن إنها فعلاً تشبهها |
Ben de bunun mümkün olmadığını söyledim. | Open Subtitles | و انا قلت أن هذا مستحيل |
bunun mümkün olmadığını bilsem bile. | Open Subtitles | حتى وإن كان ذلك مستحيلاً |
bunun mümkün olmadığını bilsem bile. | Open Subtitles | حتى وإن كان ذلك مستحيلاً |
Ama bunun mümkün olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | ولكنك تدركين أن هذا مستحيل. |
- bunun mümkün olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم أن هذا مستحيل |
- bunun mümkün olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | - تعلم أن هذا مستحيل |